G.SARAY taraftarının günlerdir hazırlandığı, güzel hava ve pazar 16.00 motivasyonlarıyla özlemle beklediği maçta beklenen şölen atmosferi yoktu. 35 bine yakın seyircinin çoğunda, bir önceki akşam yaşanan vahşetin şevksizliği hissedilmekteydi. Rahat geçen, gollerle süslenen maçta bir türlü sahaya kanalize olamadı taraftar. Gerçi sadece bu maça has değil G.Saray taraftarının tavrı. Birçok maçta oyuna konsantrasyonu düşük olan sarı-kırmızılılar, takımın sahadaki düşmesine zaman zaman etken oluyorlar.HEM oyun, hem psikolojik olarak G.Saray’daydı. (3-2’deki birkaç dakikalık panik durumunu saymıyorum) Defansı zaten önde olan, bir de üstüne Musa-Furkan-Hakan gibi yumuşak bir üçlüden oluşan orta sahasıyla mücadele eden Karabük için teslimiyet kaçınılmazdı. Selçuk ve Hamit, iki kanattaki Yasin ile Bruma’yı, ayrıca Sneijder’i çok rahat beslediler.MUSLERA EN İYİLERDENWesLEY, klasik sol iç koridoru oyunlarını yardımcı aktör Yasin ile beraber bol-bol yaptı. (Bu arada Hollandalı 5-6 pas hatası yapınca sesini çıkarmayan tribünün, Bruma’nın aynı türden 2 hata yapınca homurtusu doğru mu?)Bir lafım da Fernando Muslera’ya... İlk yarının sonunda Erdem’in frikiğini kurtarınca ‘Bir gece önce bir futbol takımının otobüsüne pusu kurulup, kurşun atılan bir futbol ülkesinde; böyle bir kalecilik abidesinin ne işi var!’ dedim. Dünyanın en iyilerinden o!ABDULAZİZ’İN hatasından Yasin’in golü, Wes’in harika frikiği, Bruma’nın asistinde Umut’un; Emre’nin çabasından sonra da yine Sniejder’in golüyle rahat kazanan G.Saray’da maç sonu açıklamalarıyla dünün en iyi adamlarından biri olan Hamit’e de kulak vermeli bir parça... “Dört dörtlük oynamadık. Futbolumuzu iyi analiz etmeliyiz, ciddiyeti korumak gerekir.”UYARIYI CİDDİYE ALMALIHAMZA hoca G.Saray’ın başına geldiği günden beri yediği gol ortalaması maç başına 1.30’u bulan bir takımda, Bayern Münih ve Real Madrid görmüş bir abidenin bu ‘içten’ uyarısını ciddiye almalı. Şampiyonluk için sadece atarak değil, yemeyerek de yol alınmalı.