BEŞİKTAŞ bizi ‘Beşiktaş standartlarına’ alıştırdı. Sahada standart işler yapıyorlar. Her maç benzer tutumlar içindeler. Sonunda futbol adına dimağında tat bırakan bu anlayış, her Beşiktaş maçını izlenir, keyif alınır kılıyor. Spor yazarı, futbolsever olarak bundan şikâyetkâr olamazsın. Hep iyi futbol maçları izliyoruz... 14 tane 90 dakika oldu. ANCAK bunun Beşiktaşlı için her maçta başarıya dönme ümidi açısından pek rahat bir durum olduğu söylenemez! Bir taraftan ‘iyi bir kalecim var’ diyorsun, her maç gol yiyor! Bir cümlede ‘defansım toparlandı’ diyorsun, golleri ‘alıkça’ yiyorsun! (İsmail’in dünkü ofsayt bozuşu iş mi Allah aşkına) ‘Beklerimin hücum katkısı fena gitmiyor, gelişmekte’ diyorsun, hiçbir maçta kanattan boğamıyorsun; en iyiyken bile çolaksın!CİCİM AYLARI ÇABUK BİTER ‘ATIBA önderliğinde orta saha harika, büyük akıl, yüksek kalite’ diyorsun, kazanamadığın her maçın sebebi, öne geçip oyunu orada vermen! Hiç itirazım yok, hepimizi maça bağlayan bir oyun akışıyla reyting çeken takımken Kasımpaşa ve dün akşamki arazlarını söylemek vazifemiz. Karşındaki elbette köy takımı değil ancak 30-45 arasındaki baskıdan bu yüksek kalibre oyunla gol çıkaramayıp 58-80 arası oyunu rakibe teslim edip reaksiyon gösteremiyorsan cicim ayları çabuk biter.ŞİMDİLİK tünelin ucu Güneş’e bakıyor ve sorunlar çözülebilir duruyor. Yine de bazen reytingi düşük, izlenirliği az ancak neticesi sağlam Beşiktaş izlemek durumunda kalmak hayırlısı gibi duruyor!