FATİH hoca sahaya Katar maçı sonrasında ilk idman olan pazar akşamı antrenmanındaki çift kalenin as 11’yle çıktı. Cenk’in arkasındaki 5’li oyunun merkezi... İsmail ve Gökhan’a derinlik kazandıranlar da onlar, kaleyi gören noktalarda kümelenenler de… İlk yarı İsmail’den beklenen hücum katkısını alamayan Milli Takım sağdan Arda-Gökhan’la atakçıklar geliştirdi. Atakçıklar diyorum, 15-45 arası oyunda üstün, sette mahir, alan daraltmada başarılı olmakla birlikte atak sonlandırma sorunumuz vardı. Bunda Olcay’ın bazen sarsaklaşma, Cenk’in de yalnız kalmasının etkisi büyüktü.EMRE İÇİN ÖMRÜM YETMEYECEK2. yarıya bıraktığımız yerden yine topa sahip görüntümüzle başladık. Kale önüne daha çok gelebildiğimiz bu 45’te, 54’teki Arda tehlikesi tribünleri ilk kez ayağa kaldıran atağımız oldu. 64’te Yunus girdi. Ayağına hakim, futbolu bildiğini hissettiren Yunus da pozisyon üretmeye yetmedi.KAPANAN Yunanistan’a etkili ayaklarımızla çilingir olamadık. Topla çok oynadık ama ne tempo yapabildik, ne de oyunun yönünü çabuk değiştirip rakibi şaşırtabildik. Oyuncu değişiklikleri de derde derman olamadı. Kazanabileceğimiz yetenekte olup, uyuşuk bir halde 90 dakikayı tamamladık. Maçın ciddiye alınması olumlu, tempo yükseltilememesi olumsuzdu. Hakan/Oğuzhan ikilisi takımın hareketlendirilmesi konusunda yetersiz kaldılar. Gökhan Gönül, ilk yarıdaki oyunuyla eski günlerine döndüğünü müjdeledi, ciddi kazançtır Emre Çolak konusunda Fatih hocayı anlamaya benim beynim ömür boyu yetmeyecektir.Son not! Bu topraklar bu kadar saygısızlığın türediği topraklar değildir. Bu toprakları bizim yapan Mustafa Kemal Atatürk, Başakşehir’de dün akşam yuhalanan Yunanistan’ın (bize düşmanlarken) bayrağını çiğnemeyip yerden kaldırmıştır. Kimin olursa olsun, milli marş yuhalanmaz! Milli marş ıslıklamak, milli bir davranış değil; evrensel bir kabalıktır!