TRİBÜN saha bağlantısıyla başlamalı. Sebep kulüp yönetim biçimi mi, futbol takımı performansı mı? Hangisi bilinmiyor ancak çıplak gerçek şu ki, G.Saray tribünü takımından uzak. Mustafa hoca, önünde yığılı sorunu çözdükten sonra bu konuya iyi bir sosyolog olarak el atacaktır. Yoksa, topu ayağına her alan büyük bir baskı altında topa hükmedemeyecek. Bu stres de oyun oynayamamayı beraberinde getiriyor. BURAK’IN 80’lerde göz göre göre ofsayta düşmesine ve o pozisyonu tribün 2-3 saniye adeta uyarmasına rağmen oyuncunun oralı olmamasına haklı olarak sinirleniyor taraftar. Ancak Sabri, Semih, Umut gibi oyunculara da ‘yetersiz’ muamelesi yapılması ne doğru ne haklı!CHEDJOU YADIRGAMADIMAÇA gelince… G.Saray oyuna hakim başladı. 15’ten 40’a kadar rakibe hem oyunu hem alanları teslim etti. Sol taraftan Olcan üzerinden ciddi tehlikeler buldular. Astana ‘canlı seyredince’ futbolun gereklerini yerine getiren, maç içindeki ‘resmi’ belli, aklıbaşında bir takım. Avrupa kupalarına veda ettiler. Ancak Kazak gazetecilerin basın toplantısına girerken alkışladıkları Stoilov takdiri hak ediyor (Bugün takımıyla kontratını uzatıyor).G.SARAY 2. yarıya da üstün başladı. 90 dakika genelinde olduğu gibi gol pozisyonlarıyla bol buluşamadı. İyi oynadığı sıralarda yediği golün ardından hemen golü bulması, G.Saray adına maçtaki en olumlu durumdu. 64 değil, 74-84’te golü bulsa, 0-1 dakikalar oyuncular için ölüm olurdu.MAÇIN öne çıkan ismi oyunun 360 derecesine katkıda bulunan Selçuk’tu. Podolski, goldeki katkısı dışında hücumda fazla göze çarpmadı. Chedjou yeni yerini kesinlikle yadırgamazken Yasin becerileriyle bencilliği arasındaki dengeyi ayarlayamıyor.