ÖNCELİKLE sözüm sevgili arkadaşım Fırat Aydınus’a... Türkiye’nin en iyi hakemlerinden olmasına rağmen “oyuncularla müzakere şehvetini hayatından çıkaramadığı için” sıkıntı yaşıyor. O çok konuşunca, adrenali yüksek adam da öteki takımdan bile olsa görüşme heyetine iştirak ediyor. Sohbetten de manasız sonuçlar çıkıyor bazen! Etki etmeyecek onun davranışlarına bu sözler ama olsun.MAÇA gelince. Net üstün başladı G.Saray. 20 dakika 2-3 fırsat buldular. Sağı Sabri, ortayı ise Selçuk ile etkili kullandı. Emre ona ayak uyduramasa da Olcan ile Yasin merkezi güçlendirdi, Umut ile Poldi de çift santrfor gibi oynadı. Fatih Terim’in “2012 şampiyonluğunun sırrı kanatsız 4-4-2” işliyordu sanki. Sabri-Carole hücuma destek verip hattı zenginleştirmekteydi.25’LERDEN sonra Bursa oyunu ele aldı. Denk güçlerin mücadelesi olduğu dakikalarda G.Saray çaptan düştü. Bursa zorlamaya başladı. Batalla ve Stoch liderliğinde hücum hattı iyi işler yapsa da golü Sivok buldu.POLDI’Yİ GÖRMEDİ!2. yarı genelde olduğu gibi ‘Bir G.Saray maçının resmi ne kadar parçalı olursa, o kadar parçalı’ geçti. Bursa da Kasımpaşa modeli, sahadaki duruşu sorunlu takım olduğu için duran toptan gelen gol saçmalığında 45 izledik. Sonlarda bir iki pozisyonda skor değişebilirdi de netice değişmezdi! Netice derken neyi kast ediyorum?78’DE Yasin getirdiği topta Podolski’yi görmedi. Göremedi diyemiyorum üzgünüm. Çünkü görebiliyor olsaydı kendinden sadece 2 yaş büyük ‘vatandaşı’ Poldi, bu kadar büyürken bir Alman gol ustası olurken, kendisi de Dortmund’dan kovulmazdı! Ve son bir anektod... G.Saray-Benfica maçı sonrası ‘kulübeye’ bir soru yönelttim. ‘İşler bugün çok iyi. İyi günde sorayım. Sorun var mı takımda?’ Var dediler... “Yasin kendini bu sezon Wesley ile kıyaslıyor!”