ÖNCE anlaşalım. Geçen seneki Beşiktaş olamayacak. Sosa ve Gomez’e takılmaktan söz etmiyorum, onlar yok! Ancak onların yerine yapılan tahkimat, Beşiktaş’ın oyun düzeniyle bağdaşmıyor. Talisca halen ‘süper starlık’ konusunda notunu veremediğimiz bir oyuncu. Ancak 8 resmi maç sonunda Aboubakar’ın Mario Gomez’in yarısı bile olamayacağını söylemek iddialı da olsa, bugünün gerçeği.MERKEZDEN KATKI OLMADIKALDI ki oyunu değiştirenlerden biri olmasına rağmen bitiricilik konusunda sıkıntıları aşikar. Şenol Güneş’in Ömer-Olcay yerine Q7-Aboubakar değişikliği sonrasında hızı ve etkinliği artan siyah-beyazlılar ilk yarı uyku modundaydı.NECİP-Atiba orta sahasının önündeki Tolgay’a rağmen üreticiliği sınırlı kalan siyah-beyazlılar, kanatlardan da hiç gelemedi. İlk 25 dakika oyunda hiç yoktular. Ahmet İlhan, özerk koşularla rakibin sol kanadını bir iki kez delmeye çalıştı. Onun dışında bir verimi olmayan Rizespor’a karşı, Cenk-Ömer organizasyonundan anca bulunan 1-2 pozisyon. Merkezden hiç gelmeyen, çok beklenen katkılar!CANER OLAĞANÜSTÜYDÜPEKİ sonrası? Siyah-beyazlılar son 7 günde 3 önemli maç oynadılar. G.Saray ve Rize’de ikinci yarı, Dinamo Kiev maçında ise ilk yarı olmak üzere sadece üç 45 dakika etkiliydi. Güç ekonomisini doğru yönetemediklerini, takımın oyundaki ağırlığı 90 dakikaya eşit yayamadığını düşünüyorum. Ya önce, ya sonra etkililer! Bunun sebebinin fizik kalite olduğunu yazsam, Kiev basın toplantısında ‘kat edilen mesafe’ sorusunu soran mel’un gazeteci olarak Şenol hocadan bir papara daha yerim herhalde! Neyse vardır bir bildikleri!ADRIANO’NUN harika golü, 2. yarıdaki güzel oyunun meyvesi oldu. 46 sonrasındaki oyunuyla hak ettiğini aldı. Golü, 90 artı 2’de büyük bir oyun karakteri gösterip orta sahada rakibinden söküp alan ve Adriano’ya veren Caner’e de yazmalı.. Maç içinde de olağanüstüydü.