Halkımız arasında bir söz vardır; büyük maçlar büyüklerle kazanılır...Aynen de öyle olur...İnter'de sakatlık peşini bırakmadı diye bir anda düştükçe düştü, altın bidon ödülü bile takdim edilecek durumda idi; neyse ki Sneijder, Türkiye'nin yolunu tutarak kalitesini ispatladı.Hatırlarsınız ki bu bidon ödülüne Melo, Krasic ve Quaresma da layık görüldü ve direk ülkemize geldiler.Ne dersek?Bize bidoncular mı cazip geliyor?Neyse ki bu isimler kısa bir dönem de olsa oynamak istediklerinde neler yapabileceklerini gösterdi.Maça gelecek olursak; Galatasaray cephesinde hezimeti 1.70'lik küçük dev adam Sneijder kurtardı, lakabı gibi topa fısıldadı resmen. İki kanat savunmasına rağmen Melo da savunma bloğunda sürekli bulundu, üstelik Dzemaili sahada dolaşan bir şaşkın evliya gibiydi; Durum böyle olunca 5 orta sahalı Fenerbahçe, 54. dakikaya kadar çoğunluk oyunun kontrolünü elinde tuttu.Emenike ve Alper'in etrafına bakmadan oynayışı belki de Fenerbahçe'nin kaybetmesine neden olan en büyük etken, ataklar kaleye yaklaşamadan son buldu.Yine de uzun zamandır futbolun konuşulduğu bir derbiye şahit olmak güzel bir durum, ayrıca Prandelli'nin Fenerbahçe'li oyuncularla el sıkışması derbinin klasına yakışır bir hareketti.darısı gelecekteki tüm maçlarımızın başına...Hakemlerimiz...Hatalı kararlar verse de hakemlerimize de değer vermemiz gerektiğini düşünüyorum; zira sahada herkesin taraftarı vardır ama onların yoktur...Ailesi orada mı dediniz?Bir hakem hakaret göreceğini bile bile ailesini maça mı getirir?Hepimiz onları kötüleriz ama onlar da ekmeği için sahadalar?Kimi hakemlerimizle bu durumu konuşuyorum; verdikleri cevaplarda kendilerinin de insan olduğunu, eve ekmek götürmek için sahaya çıktıklarını, maç gecesi uyuyamadıklarını dile getiriyorlar.Bu da demek oluyor ki hakemlerimiz artık sahaya sevinçle değil duayla çıkıyor...Sahadaki futbolcu inanılmaz hata yapıyor; gol kaçırıyor, takımını batırıyor fakat ses yok. Hakem, elini cebine attığı an dahi seyirciler tepkisini hazırlamış bile...Diğer ülkelere bakıyoruz hakemler en ufak durumda bile yukardakilerinden telefon beklemeden maçı iptal edebiliyor. Bizim hakemlerimiz öyle oldu ki ışıklar kesilse, saha batak olsa, yaralanma olsa dahi ne yapacağını bilemez hale geldi.Soruyorum; hakemlerimiz mi suçlu? Onları yönetenler mi? Yoksa biz mi?