Gençlerbirliği ekibi, son yıllarda olduğu gibi bu yıl da toplu pres niteliğini öncelik kıldı, buna dayalı bir durum söz konusu iken eksik Fenerbahçe çok zorlandı desek yeridir.İsmail Hocanın golden sonra sevinç yaşları akıtması camiasına olan sevgisini gösterir, taraftarın biraz daha duyarlı olması gerekir.Geçen sezon Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe 5 galibiyet, 1 beraberlik, 1 de mağlubiyetlik performansıyla lider konumundaydı; İsmail Hoca ise 4 galibiyet, 1 beraberlik, 2 de mağlubiyeti ile maç fazlasıyla 4. konumda fakat averaj farkını da göz ardı etmemeliyiz, puandan çok averaj konuşuyor mevcut tabloda. Nitekim bütün fatura İsmail Hocaya yığılmamalı, yeni olduğu kadar da yetersiz bir kadro ile çırpınmaya çalışıyor.Caner'in olmayışı, Gökhan'ın sakat oluşu son şampiyonu kanat organizasyonlarında bir hayli zorlattı; buna bağlı olarak hücumu da zayıflattı.Topal'ın savunma hattına sadık kalışı, Emre ve Meireles'in birliktelik sağlaması, Alper'in de onlara mücadeleci oyunuyla eşlik etmesi ortaya dinamik bir orta alan yansıttı şayet Fenerbahçe'nin Aykut Kocaman devrinden yana kanatları daha etkin kılma provası oyuncuların aleyhine oldu; üstelik İsmail Hoca, teknik direktör sıfatıyla ilk kez üst düzey bir ekip ile çalışma fırsatı buldu fakat tecrübesi konuşlanmadığı için o da yeni bir taktik telaşı içine girdi.Gelecek haftaki Beşiktaş maçına ekstra odaklanılmazsa, Fenerbahçe çok baskı görecektir; acilen bir çözüm bulunmalı. Kanımca Fenerbahçe uzun toplarla çökerse bolca pozisyon üretecektir, hakikaten geçtiğimiz haftalara nispetle Beşiktaş savunması kontraya fazlasıyla müsait.Hücum hattına gelecek olursak; Webo, Kuyt ve Sow birbirlerinden uyumsuz oynuyor. Geçtiğimiz 7-8 yıl önce Aurelio, Appiah, Tuncay, Anelka, Alex ve Nobre altılısından oluşan hücum hattı adeta rakiplerin korkulu rüyasıydı. Hatırlayın; Anelka için pekçok kulüp ofsayt taktiğini ön plana sürmüştü, diğer 5'i için ise markaj gereksinimi duyulmuştu. Aurelio, Appiah ile top kaparak topu Tuncay/Alex ikilisine iletmeye çalışırdı; bunların adrese pas yeteneğiyle hücum yırtıcılığı yaratırdı sarı lacivertliler. Şimdilerde ise Caner, Emre, Gökhan üçgeninde ileriye top aktarılmaya çalışılır; geride bu isimlere çabuk top gelmediği için bu isimler çokça koşar, buna paralel olarak da çabucak oyundan kopar. Tabii olan, top alamayan hücum hattına olur...satırlarıma son noktayı koymadan önce söylemeliyim; Prandelli'nin aksine İsmail Hoca'nın zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum; sonuçta hocamız ilk kez bu düzeye yükseldi ve potansiyel patlaması yapmaya çalışıyor...