Hafta sonu spor programlarında herkes Feldkamp’ın kararını konuştuEkranlarda tekrar tekrar tartışılan meseleye, Hakan Ünsal da çıktığı her kanalda anlattığı futbolculuk dönemi anısıyla katıldı. Konu o kadar yinelendi ki, H.Ünsal’ın anlattıkları bile kendi anımız gibi olduHAFTA sonunda herkesin öncelikli gündeminde Galatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp’ın Beşiktaş maçı öncesindeki güç gösterisi vardı. Feldkamp’ın derbi galibiyetine rağmen çok da taraftar toplayamadığı ortaya çıktı.TV8’de Ve Goool programında Levent Tüzemen’in G.Saray-Beşiktaş derbisindeki Protokol Tribünü gözlemi olayı anlatıyordu herhalde, “Galatasaraylı yöneticilere baktım. Yerlerinde ofluyorlardı pofluyorlardı. Eğer Galatasaray, maçı kaybetseydi görecektik kimin kadro dışı kalacağını!”.***TRT’DE Mehmet Demirkol’un iddiası ise çok ama çok ilginçti. Demirkol 15 yıl öncesini hatırlattı bizlere. Feldkamp’ın ilk Galatasaray macerasını, “O zaman Boliç’i göndermişti Alman teknik adam. Ama kimse bir şey demedi. Çünkü Boliç genç bir futbolcuydu. Bugün elinde olsa Lincoln’ü de gönderir” diye yorumladı. Ayrıca kampların gereksizliğine değinen Demirkol, “Bu kamp değil olsa olsa Mein Kampf” diyerek malum komik bıyıklı zata (Charlie Chaplin değil) da gönderme yaptı.***24’TE Gökmen Özdemir’in, “Galatasaray, Lincoln’ün isim haklarını da satın aldı” sözleri aslında yanlış bir kriz yönetiminin uygulandığının kanıtıydı. Özdemir, “Biz Kalli’nin 15 yılda futbolu takip edemediğinden endişeliydik. Gördük ki takip etmiş. Ama galiba saha dışında yaşanan değişiklikleri takip edememiş” diyordu. Günümüzde artık futbolcuların profesyonelliği benimsediklerini kaçırmıştı gözden Kalli.Bu arada Hakan Ünsal gittiği her kanalda yaşadığı aynı anıyı mecburen anlattı. Öyle oldu ki son anlatımında yerimden fırladım ve televizyona doğru, “Yatın çocuklar Fatih Hoca geliyor” deyiverdim. Anı sanki benim anımmış gibi olmuştu artık.***MaçIn Beşiktaş cephesinde özellikle Ertuğrul Sağlam’ın sahaya çıkardığı 11 eleştirildi. NTV’de Rıdvan Dilmen, siyah-beyazlı forvetlere bir sayfa açıp, “Türkiye’nin en formsuz forvetleri Beşiktaş’ta” dedi. ***Tabİİ biz de Telegol’e, daha doğrusu Adnan Aybaba’ya bir bölüm açalım. Adnan Aybaba pazar gecesi yine formdaydı doğrusu. Önce Ertuğrul Sağlam’ın torpille Beşiktaş’ın başına geldiğini iddia etti Aybaba, “Pasifik ötesinden telefonla” dedi ve ortalığı karıştırdı. Aslında kast ettiği telefonun sahibi ABD’deydi ve biliyoruz ki Atlas Okyanusu daha iyi bir rotaydı. Pasifik yoluyla Türkiye’yi aramak kolay değildir!Aybaba hızını alamadı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Kayserili ve Beşiktaşlı olması nedeniyle araya girdiğini de belirtti. İşte bu arada yanlış bilgilendirme yaşandı ve Sağlam’ın Samsunlu olduğu konuşuldu. Halbuki Ertuğrul Sağlam, Ereğli’liydi. Zonguldaklı Cem Papila’nın olaya seyirci kalması beni üzdü!Sahaya inen adamTRT’de Trabzonspor-Konyaspor maçının devre arasında bağlantı yapıldı. Trabzon’da gazeteci Ergun Ata, sahada oynanan futbolu eleştiriyordu, “Sivas maçında sahaya inen adam aslında büyük bir iyilik yaptı. Taraftarlar, bu eziyeti seyretmekten kurtuldu”. Aman bu şaka inşallah ciddiye alınmaz da ceza bitiminde bir arkadaş daha sahaya fırlamaz!Olmadı Güven Abi!Güven Taner saygı duyduğum bir meslek büyüğüm. Her zaman sakin ve aklı başında yorumlarıyla da aynı fikirde olmadığımda bile durup düşünmeme neden olmuş bir kişidir. Ama 24’te son birkaç haftadır beni şaşırtıyor.Bizler, Türkiye’de kulüp yöneticilerinin serinkanlı demeçler vermesi gerektiğinin üzerine basarken Taner, dehşet verici cümleler sarfetti, “Yöneticiler kulüplerin kimliğini temsil eder. Yıldırım Demirören, Beşiktaş başkanıysa, yumruğunu vuracağını söylüyorsa hakikaten vurmalıdır”. Galatasaray’ın kazandığı penaltının penaltı olabileceğini iddia eden Erman Toroğlu’ya da salladı Güven Abi. Halbuki TRT’de Ömer Üründül ne güzel demişti, “Bence Ertuğrul Sağlam doğru 11’le çıktı sahaya. Ama karşı fikirdekiler de doğru söylüyor olabilir. Onlara da saygı duyuyorum”.