31. Olimpiyat Oyunları’na duyduğumuz heves ilk 4 gün itibariyle biraz kursağımızda kaldı. İlk performanslarda bisiklet yol yarışında Ahmet Örken geçirdiği talihsiz kaza, Onur Balkan da süre aşımı sebebiyle bitiş çizgisine ulaşamadı. Artistik cimnastik, yüzme, atıcılık, judo, tenis, masa tenisi ve yüksek umut taşıdığımız basketbol branşlarında da şu ana kadar yüzümüz gülmedi.KABUL etmek lazım ki bahsi geçen branşların çoğu favori olduğumuz alanlar değil. Maksimum umut taşıdığımız kadın basketbolunu saymazsak! Öyle ki müthiş bir başlangıç yaptığımız Fransa maçında görebileceğimiz en kötü kâbustan dahasını gördük. 2. mücadelemiz Avustralya içinse belki enerjimiz daha yüksekti ama sonuç hüsrandı.SONUCU olumsuz da olsa hüsran olarak nitelendirilemeyecek performanslar da vardı ilk 4 günde. Bu sene kariyerinin en büyük sıçramasını yapan milli tenisçimiz Çağla Büyükakçay başarılı bir maç çıkardı ancak Rus rakibi Makarova’ya tie-break sonrası mağlup olmaktan kurtulamadı. Viktoria Zeynep Güneş’in yarışlarında da büyük heyecan yaşadık. 400 metre karışık ve 100 metre kurbağalamada finale çıkamasa da mücadele edeceği 200 metre kurbağalama ve karışık yarışlarını umutla bekliyoruz.OLİMPİYAT ekibimizin göz bebeği, gülen yüzü Tutya Yılmaz için ayrı bir yer açmak gerek şüphesiz. Toplam puanı yeterli olup finale kalamasa da büyük alkış aldı ve mest etti. Özellikle denge tahtası disiplinindeki başarısıyla gurur duymamızı sağladı. Bundan önce hiç tecrübe etmediğimiz cimnastik branşı madalya umudumuzu, bu olimpiyatta olmasa da yakın gelecek için yeşertti.BOKSTA 69 kiloda Onur Şipal elenirken 81 kiloda is Mehmet Nadir Ünal hükmen galip olarak son16’ya yükseldi.BU güne kadarki tabloya bakıldığında; 4 gün önce yanan olimpiyat ateşi şu ana kadar içimizi ısıtmaya yetmedi. Ancak umutlu olduğumuz pek çok branş ve sporcumuz var. Madalyalar için de önümüzde daha 12 gün, bayrağımızı göklere çıkaracağımız çok kürsü var.