LETONYA maçını kazanmak adına ofansif bir kadroyla, aceleci, telaşlı, sabırsız bir oyun ortaya koyan millilerimiz, Hollanda maçına mükemmel bir oyun stratejisiyle hazırlanmış. Fatih Terim’in doğru oyun stratejisi ile birlikte, doğru oyuncuları da ilk 11’de sahaya sürmesi; beklenen, özlenen galibiyeti getirdi.BU tür kritik final maçlarında istenen sonucu alabilmenin yolu, öncelikle psikolojik olarak güçlü ve kararlı olmaktan geçiyor. Buna bilinçli, doğru oyun anlayışını da pekiştirince istenen sonuca ulaşmak çok daha rahat olabiliyor.FATİH Terim’in özellikle orta sahada Ozan ve Selçuk’la pozisyon alıp önlerine Oğuzhan gibi hem orta sahaya destek veren hem de hücumda etkili olabilecek bir oyuncuyu tercih etmesi çok etkili oldu. Ayrıca Hakan Çalhanoğlu ve Arda ile 5’li orta sahaya dönüp rakibi bir bütün olarak karşılayarak takım savunmasını doğru uyguladı. Rakibini kendi yarı alanında karşılayan milliler kazandığı toplarla da becerili ve hareketli Arda, Oğuzhan, H.Çalhanoğlu ve Burak’la hızlı hücumu geliştirdi, golleri buldu.DEFANS HATASIZ OYNADIÖZGÜVENİNİ yitirmiş, oyun organizasyonu çok başarısız bir Hollanda karşısında Milliler kararlı, inançlı hedefe kitlenmiş, bir o kadar da sakin ve dengeli oynamayı başardı. Üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirip 1 asist, 1 golle oynayan Arda’nın yerine Volkan’ın girmesi çok doğru bir hamleydi. Kaleci Volkan başta olmak üzere defans 4’lüsü yüksek konsantrasyonla bireysel hata yapmadan çok başarılı bir maç çıkardılar.SELÇUK ve Ozan birbirini tamamlayan özelliklere sahip oyuncular. Bu ikili çok iyi mücadele etmenin yanında topu tutma, pas yapma, oyunu organize etmeyi bilen yeteneklerimiz. 66’da H.Çalhanoğlu-M.Topal değişikliği tamamen kontrollü ve dengeli oyunu sürdürme adınaydı. Fatih Terim sahaya sürdüğü ilk 11 ve skora göre oyuncu değişiklikleriyle maça damgasını vurdu.