SCARIONE ile Eren Derdiyok’un yokluğunda ve F.Bahçe’nin agresif mücadelesi karşılığında topu tutamayan, pas yapamayan, rakip ceza alanına giremeyen, sürekli topun ve rakibin peşinden koşan çok vasat bir Kasımpaşa sahadaydı.SADECE oyunun savunma yönünü oynayabilen, hücum yönünde hiçbir etkinliği olmayan, tek amacı gol yememek olan Kasımpaşa’ya karşı alan bulmak, organize ataklar geliştirmek kolay değildi.VITOR Perreira’nın Mehmet Topal ve Souza’nın yokluğunda orta sahanın merkezinde Kadlec’i tercih etmesi çok doğruydu. Kadlec agresif yapısıyla, hem Kjaer ve Alves’in önünü çok iyi kapattı hem de orta saha mücadelesinde Diego ve Ozan’a çok destek verdi. Diego oyun bilgisi ve tecrübesiyle başarılı bir maç çıkartırken sahanın en vasat oyuncusu maalesef Ozan’dı.GÖKHAN’IN KONUMU FARKLIMAÇI kazanma adına çok koşan, mücadele eden, rakibe her alanda baskı yapan F.Bahçe hak ettiği şekilde Diego ile müthiş bir gol buldu. Maçın başından itibaren kırmızı kart görmek için her şeyi yapan Titi’nin sebep olduğu penaltı sonrası Van Persie’nin takımını 2-0 öne geçirmesiyle maç da ilk yarı itibariyle bitti. Titi’nin takımını 10 kişi bırakmasından sonra F.Bahçe daha da şiddetli şekilde rakibine baskı yapmaya başladı. Nadiren Malki ve Del Valle ile F.Bahçe kalesinde gol arayan Kasımpaşa olsa da oyunun kontrolü tamamen F.Bahçe’deydi.PERREIRA, eksik rakibine karşı oyun düzeninde bir değişikliğe gitmedi ve 72’ye kadar aynı 11’le oynadı. Yorulan Van Persie, Volkan ve Ozan’ın yerine Fernandao, Mehmet Topuz ile Alper’i alarak vites büyülttü, tempoyu yükseltti. Uzun bir aradan sonra Alper’i izlemek keyif verdi. Büyük bir beceriyle rakiplerine attığı çalım ve sonrasındaki golü muhteşemdi.SAVUNMADA Kjaer-Alves-Hasan Ali, orta saha ve kanatlarda Kadlec, Volkan Şen ve Nani başarılı bir maç çıkarmış olsalar da benim için Gökhan çok farklı bir konumda yer alıyor. Ona klası, oyun bilgisi, saha içi davranışlarıyla büyük saygı ve sevgi duyulmaması mümkün değil. Taraftarların da duyduğu gibi.