TÜRKİYE’NİN büyük takımlarından ikisinin futbol maçını izledik dün. Pardon pardon! Söylediklerim ‘pardon’, futbol maçı deyimini kullandığım için. Maçta futbolla ilgili hemen hemen hiçbir şey yoktu. Ama kabul edelim ki her iki takım futbolcularının mücadelesi ön plandaydı. Hem Beşiktaş hem F.Bahçe ilk 15 dakikayı birbirlerini test ederek başladı.SAVUNMA güvenliği ön plandaydı. Top daha çok Beşiktaş’ta gibi görünüyordu ama net pozisyonu Lens ile yakaladı F.Bahçe. Biraz dikkatli olsa F.Bahçe, öne geçebilirdi. İki takımda da skoru değiştirecek oyuncular var. Gol pozisyonu yaratacak oyuncular var. Ama ben tribünde hop oturup hop kalkacak gol pozisyonlarının üretildiğini görmedim.MAÇIN kritik noktası Tosiç’in kırmızı kart görmesiydi. Tosiç, haklı iken haksız duruma düştü. Sinirlerine hakim olamadı, Van Persie ile kafa kafaya geldiler. O kafa ile öylesine bir takla attı ki; sanki ağzı burnu kırıldı Van Persie’nin. Ama kural şöyle diyor: “O hareketin karşılığı kırmızı kart...”RİSK ALDILAR ANCAK...E be Tosiç; sinirlerine hakim olsan, Van Persie kadar profesyonel olsan o kırmızı kartı görmez, F.Bahçe de Beşiktaş’ı 11’e 11 kupadan çok ama çok zor elerdi...ALİ Palabıyık daha maçın başlarında Van Persie’ye sarı kartını göstermeliydi. Beşiktaş 10 kişi kalmasına rağmen inanılmaz mücadele etti. F.Bahçe’ye karşı 10 kişi oynamak hiç de kolay değil. Maçın sonlarına doğru bütün riskleri alan Beşiktaş, tabii F.Bahçe’nin kontratakları ile karşılaştı. Özetle futbol yerine kavga gürültü, itiş kakış, vurdu kırdı. Bunun dışında hiçbir şey göremedik!