YAZININ başlığı dün izleyenlere inanılmaz keyifli, gollü bir maç izleten, oynatmamak için değil oynamak için mücadele eden, önce yememeyi değil atmayı düşünen, futbolu çirkinleştirmeyen her iki takım futbolcularına. Ben son zamanlarda böylesine tempolu, böylesine heyecanlı bir maç izlemedim. Yemin ediyorum bir pozisyon kaçırırım diye tuvalete bile gidemedim. MAÇI G.Saray kazandı. Alkışlıyor, tebrik ediyorum. Ama kazanan G.Saray’dan çok Mersin’in yürekli ve cesur futbolunu alkışlıyor ve tebrik ediyorum. İki kez öne geçtiler, hâlâ gol atmayı düşünüyorlar...G.SARAY maça yediği şok golle başladı. Golü atan Güven ama hamallığını yapan Nakoulma’ydı. Güven, Mersin’in ilk golünü attığı gibi G.Saray’ın ilk golünün de sahibiydi. Kimse bu çocuğu kalesine gol attı diye eleştirmesin. Bilakis özveriyle defansa geldiği için tebrik etsin.İKİNCİ yarıya G.Saray çok hızlı başladı ve golü de buldu. Sonrasında her iki takımın bir o kalede, bir bu kalede gol arayışlarına şahit olduk. Eğer Mersinli futbolcular final paslarını ve vuruşlarını iyi yapabilseler G.Saray’dan daha çabuk öne geçerlerdi.VEDERSON’UN İHANETİMAÇ 3-2’yken Hakan Balta’nın 2 müdahalesi var ki; inanılmaz. Bravo Hakan... Bir koca bravo da Sabri’ye. Bu çocuğu kimler A2’ye gönderdi. Allah onları bildiği gibi yapsın. Sabri oynadığı futbolla onları utandırıyordur. Tabii utanmaları varsa.FIRAT Aydınus’a gelince, verdiği ve vermediği penaltıların hepsinde haklıydı. Burak’la Mitrovic’in mücadelesinde top Mitrovic’in eline çarptı ama Burak’ın ona müdahalesi faul. O kadar itmeyle oyuncu düşer mi? Evet, eğer oyuncu havadaysa, üfleseniz bile düşer ve karar faul olur.VEDERSON atıldı... Bir oyuncu takımına nasıl ihanet eder, cevabı Vederson’un atıldığı pozisyonda var.AYDINUS’UN en büyük hatası Selçuk’un Murat’ın bileğine yaptığı darbeye sarı kart bile göstermemesiydi ki; kırmızıya da kimse isyan etmezdi.