MAÇ öncesi futbolseverlerin ortak görüşü şöyleydi: Hem Beşiktaş hem de Bursaspor ligin en iyi futbol oynayan takımları. Bu takımın maçı mutlaka heyecanlı, tempolu ve bol gollü olmalı. Gerek Beşiktaş, gerekse de Bursalı futbolcular bu beklentiyi boşa çıkarmayıp böyle düşünenleri hayâl kırıklığına uğratmadılar.DAHA 1. dakikada iki takımın da kazanmak için oynadığı belliydi. Bursa, 12’de Bakambu ile öne geçti. Sevgili Tolga’ya önce geçmiş olsun diyorum, sonra da soruyorum: Sevgili Tolga acaba yediğin golde timing hatası yok muydu?BEŞİKTAŞ bu gole 11 dakika sonra cevap verdi. Gökhan’ın asisti, Demba Ba’nın vuruşu durumu eşitledi. Yalnız burada bir topuk hareketiyle 3 kişiyi oyundan düşüren ve Gökhan pas veren Sosa’nın da hakkını vermek lazım. 2. devresi de zevkli geçeceği belli olan maçta Beşiktaş’ın 2. golü sahanın en iyilerinden olan Gökhan’dan geldi. Bu Gökhan, iyi futbolcunun yapabileceği her şeyi yapıyor. Allah nazardan saklasın.JUDO HAKEMİ BİLE ATARBEŞİKTAŞ bastırıyordu ama pes etmeyen Bursa, Ozan’la durumu eşitledi. Ozan için de bir iki kelime söylemek lazım: Ozan eğer boşvermek yerine daha çok çalışırsa şimdiden söyleyeyim; bu çocuk Türkiye’ye sığmaz.BEŞİKTAŞ’I kazandığından Bursa’yı da cesur futbolundan dolayı alkışlıyorum. Tabii ki bunda Şenol Güneş’in çok büyük rolü var. Maçın hakemi Mustafa Kamil Abitoğlu’na gelince; ben sahanın içinde verdiği penaltıyı biraz ağır bulmuştum. Ama televizyondan izledim ve yanıldığımı anladım. Şener’in orada bir teması var. Abitoğlu’nun bana göre en büyük hatası, Franco’ya adeta bir judocu gibi giren Fernandao’ya kırmızı göstermemesiydi. Hocam, sana yemin ediyorum o harekete judo hakemleri bile kırmızı kart verirdi.