BEŞİKTAŞ’IN 4 günlük Karadeniz serüveni zaferle bitti. İki maç 6 puan... Hiç de kolay değil. Tüm futbolcuları performanslarından dolayı kutlamak lazım. Rize’den sonra Trabzon’da da inanmış, 3 puana şartlanmış Beşiktaş izledik. Çok çok çok mu iyi oynadı? Hayır! Ama 1. dakikadan 90. dakikaya kadar rakibinden üstündü. Beşiktaş’a 3 puanı getiren iyi futbol değil kazanma hırsları ve inançlarıydı. Zaman zaman çok pas hataları içinde olmaları da doğrusu beni şaşırttı.İKİ stoper Alexis ve Marcelo yoktu. Başta Şenol Güneş olmak üzere herkes tedirgindi. Ama Necip inanılmaz oynayarak endişeleri rafa kaldırdı. Bu çocuğa bravo. Nereye ne zaman koyarsan koy aslanlar gibi oynuyor. Atiba’ya söylenecek sözümüz yok! Hızır gibi. Kimin nerede yardıma ihtiyacı varsa Atiba orada. Sanki iki dublörü varmış gibi.BEŞİKTAŞ Rize’de olduğu kadar olmasa bile yine çok pozisyon buldu. Gomez kaçırdı. Eğer dün Gomez gol atmasaydı bundan sonraki maçlarda strese girerdi. Bu gol ona ilaç gibi geldi. Gomez’in kafa golü ne kadar güzelse asistini yapan Quaresma’nın ortası o kadar güzeldi...HAKEMİN KÖTÜ GÜNÜTRABZON’A gelince... Beklenenin çok altında bir futbol ortaya koydular. Net pozisyonları parmakla sayılacak kadar azdı.BU Karadeniz serüveni Beşiktaş’a 6 puanın yanı sıra moral kazandırdı. Hakem Bülent Yıldırım’a gelince... Hocam benim gördüğüm bir penaltı, çok tehlikeli bir yerden geri pası atladın. Demek ki iyi futbolcuların olduğu kadar iyi hakemlerin de kötü günü oluyor.