Şansal Büyüka baskıyı anlattı
Bizim için futbol kuralları önemlidir. Sansür bizde asla olmaz!
Lig TV Genel Müdürü ve 'Maraton' programı sunucusu Şansal Büyüka, taraftardan baskı gördüklerini söyledi: Herkes istiyor ki, kendi ne düşünüyorsa, 'Maraton'da o söylensin. Ama bizim için futbolun kuralları önemlidir. Sansür ise bizde asla olmaz!
Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Turkcell Süper Lig'in başlamasına çeyrek kala Digitürk'ün ağustos sayısına konuştu. Röportajında, futboldaki sorunlara değinen ve güzel dileklerde bulunan Büyüka bu yıl iddialardan çok, futbolun öne çıkmasını istediğini belirtti. Erman Toroğlu ile birlikte sundukları, ekranların en fazla ses getiren futbol programı 'Maraton'la ilgili de konuşan Büyüka, "Bizim için renklerin çıkarı değil, futbolun kuralları önemlidir" dedi.
Öncelikle yeni sezon için dileklerinizi öğrenebilir miyiz?
Dileklerimizde fazla bir fark olmuyor da, dilediğimizle kalıyoruz. Bir şey değişmiyor. İstiyoruz ki futbol sadece sonuçlara sıkışmasın. Bir keyif oyunu olduğunu, bir hafta sonu tatili olduğunu artık toplumun, taraftarların bilmesi gerekiyor. Ama fazla umudum yok. Daha lig başlamadan bu kadar iddialı açıklamalar olursa, belli ki futbol gene 'sen kazandın, ben kaybettim' gibi kısır bir sonuca gelip sıkışacak.
Bu iddialar futbola katkı sağlıyor mu?
Ben dünyada hiçbir başkanın, yöneticinin, teknik adamın, "Banko şampiyonuz, üç yıl bu şampiyonluk bizim olacak. Ya biz kazanırız, ya biz" gibi bir açıklama yaptığını duymadım. Bugün Barcelona'nın, Real Madrid'in başkanına gitseniz bu kadar iddialı konuşmaz. Herkes çok iddialı şampiyonluk sözü veriyor. Boyuna umut pompalıyorlar. Umutlar darbe alınca da hakem suçlu oluyor, federasyon suçlu oluyor, yayıncı suçlu oluyor.
EN MASUM FUTBOLCU
Başarıda ve başarısızlıkta futbolcunun tavrı nasıl?
Bana göre, futbol dünyasının içinde en masum olanlar futbolcular. Zaman zaman bazı yanlışlarını görüyoruz, bu dünyanın her yerinde var. Rekabetin bu kadar acımasız olduğu, fanatizmin doruklara çıktığı bir ortamda, futbolcular çok dostça oynuyorlar. Bazen öfkeleniyorlar ama bu hep makul çizgilerde kalıyor.
Size akıl danışıyorlar mı?
Zaman zaman dertleştiğim oyuncular oluyor. Önemli olan, futbolcunun kamuoyu önünde prestijini koruyabilmesidir. Bugün burada olursunuz, yarın başka kulüpte. Onun için rakip kulüplere de saygılı olunmalı. Konuştuğumuz futbolculara da bunları söylüyoruz.
Futbolcuların üzerinde mahalle baskısı benzeri bir baskı var mı?
Çok var. Avrupa'daki futbolcularımızla da dertleşiriz. Bir maçı kaybettikten sonra kız arkadaşını, eşini alıp bir bara gidebilir, eğlenebilir. Bu doğaldır, çünkü maç bittiği anda, onun için her şey bitmiş olur. Ama bizde bir Fenerbahçe- Galatasaray maçından sonra, kaybeden takımın oyuncusu olarak Etiler'de bir lokantaya gitsen orayı basarlar. Özellikle Anadolu'da kulüplerin başına dert olmaya başlayan taraftar dernekleri çıktı. Sadece kulübe katkı sağlamak adına kurulanlar da var ama baskı oluşturmaya çalışanlar da... Anadolu'da futbolcular bu baskıyı daha çok duyuyor. Çünkü dar bir çevre.
BİZ HER RENGE SAYGILIYIZ
Futbola yansımıyor mu bu baskı?
Yansımaz olur mu? Futbolcuların yaptığı zor bir iş. Biz de burada program yapıyoruz. İnanılmaz baskı alıyoruz.
'Maraton' için mi söylediniz?
Özellikle 'Maraton' için söylüyorum herkes istiyor ki, kendi ne düşünüyorsa, kendi ne duymak istiyorsa o söylensin. Ama biz de diyoruz ki, bizim için renklerin çıkarı değil, futbolun kuralları önemlidir. Her renge saygılıyız ama futbolun kurallarına daha saygılıyız.
Ne tür baskılar geliyor?
Onu niye söyledin, bunu niye gösterdin, bunu niye göstermedin... Oysa göstermedin diye bir şey yok. Ne varsa o gösteriliyor zaten. Bizde sansür olmaz açıkçası.
"İyi ki gösterdin, teşekkür ederiz" gibi yorumlar da geliyor mu?
O da geliyor, şimdi hakklarını teslim edelim. Şu var ki, fazla tevazuya da gerek yok. Ben tevazuyu severim, 'ben' ifadesini kullanmam. Biz, o kadar net çekiyoruz ki maçları, hiçbir şeyin gizli saklı kalması mümkün değil. Bizim naklen yayın arabasına müdahale edip onu göster, bunu gösterme demek gibi bir şansımız yok. 16 kamera ne çekerse yönetmen onu gösteriyor.
RIJKAARD'IN GELİŞİ HEYECANLANDIRDI
Türkiye liglerinde bu yıl sizi heyecanlandıran bir transfer oldu mu?
Rijkaard'ın gelişinden heyecanlandım. Futbolcularda da ciddi transferler var. Gitmesine üzüldüklerim de var, Lincoln gibi... Huyu suyu kötüydü, uyum sağlayamadı ama keşke oynayabilse, uyum sağlayabilseydi. Türk futbolundan, ekranlardan ve Galatasaray'dan bir renk kayboldu bana göre. Tabii başka transferler de var. Nihat var, Fenerbahçe'nin transferleri var. Galatasaray'ın aldığı oyuncular var. Keita geliyor, önemli bir oyuncu. Bu sezon stadlar da, ekranlar da geçmiş yıllara göre daha şenlikli olacak.
MARATON'U DOĞAÇLAMA YAPIYORUZ!
'Maraton' için hazırlık yapıyor musunuz?
Hayır. Bir kere, Erman ile önden şunu konuşalım, bunu konuşalım deme şansımız yüzde sıfır. Çünkü Erman hiçbir şekilde manipüle edilecek, ısmarlama laf söyleyecek bir adam değildir, babasını tanımaz. İki, bizim böyle bir niyetimiz asla olamaz. Üç, bugüne kadar bize patronajdan en ufak bir telkin, uyarı, yönlendirme gelmiş değil. Erman bunu yayında da söyledi. En önemlisi, Erman çoğu zaman yayına benden sonra geliyor. Nefes nefese maçlardan geliyor. Bazen çoğu pozisyonu burada görüyor.
Doğaçlama bir program yani...
Doğaçlama olmasa, samimi olmasa, tarafsız olmasa, haberciliği ön plana çıkarmasa, 15 senedir devam etmez. Türkiye'de 15 yıldır heyecanını koruyarak devam eden kaç program var? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Her geçen gün yeni bir transfer haberi geliyor, oyuncu veya teknik direktör değişiyor. Sanki büyük bir hareket var.
Hareket olduğu kesin. Sanki global kriz, Türk futbolundan geçmemiş gibi. Teknik direktörlerin değişmesi normal... Başarısız olan kulüp kime kesecek ilk faturayı, hocaya kesecek. Mustafa Denizli'nin kalması da normal tabii. Denizli gene bana göre ciddi avantaj taşıyor bu işte. Bu her sene olan klasik gelişmeler ve kulüpler her yaz biraz daha batıyorlar ekonomik olarak.
