Gazete Vatan Logo
Galatasaray Şansal Büyüka: O da gidebilir!

Şansal Büyüka: O da gidebilir!

Spor basının duayen ismi Şansal Büyüka, gündemi değerlendirdi.

Şansal Büyüka: O da gidebilir!

Spor basının duayen ismi Şansal Büyüka, Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Şansal Büyüka'nın o yazısı;

“Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” misali, her hocanın da kendine göre bir futbol anlayışı var. Böyle olunca, giden-gelen her hoca ile birlikte futbolcuların rolleri de değişiyor. Gözde olanlar gözden düşüyor, hesapta olmayanlar ortaya çıkıyor.

Diyeceğim o ki Igor Tudor ile birlikte Galatasaray’da da çarpıcı bir değişim gözleniyor. En önemlisi, bir maçta ortalama 103-104 kilometre mesafe kat edebilen Galatasaray takımı, 6 hafta gibi kısa sayılabilecek bir sürede bu mesafeyi 115 kilometrelere kadar çıkarttı.

Elbette Galatasaray’daki değişim sadece koşu mesafesi ile sınırlı değil... Galatasaray, “çok pas-yan pas” oyunundan hızlı hücuma geçmeye başladı. Orta saha yumuşaklığını bıraktı, daha sert, daha temaslı, rakiple daha vücut vücuda oynuyor. Dünya futbolunun yıldızı, Riekerink’in prensi ve taraftarın sevgilisi Sneijder belli ki Igor Tudor döneminde eskisi kadar mutlu olamayacak. Hatta karar verici olamayacak. Tudor’un istediği kadar koşup mücadele etmezse takımda yer bulamayacak.

Haberin Devamı

Tudor gelene kadar Linnes ile Cavanda’nın esamesi okunmuyordu. “Kim aldı bunları, kim attı bize bu kazığı?” deniyordu. Oysa son maçlarda görüyoruz ki, hem Linnes, hem Cavanda, Galatasaray’ın ideal savunma oyuncuları gibi görünüyorlar. Yasin, seneye kalması sağlanabilirse Rodrigues ve Bruma, bu ligin en hızlı kanat oyuncuları olarak Galatasaray’a çok şey katacak gibi görünüyorlar. Nitekim Galatasaray’ın Beşiktaş ile birlikte “ligin en fazla gol atan takımı” olması rastlantı değil...

Selçuk İnan’ın dönüşü

Seneye Podolski yok. Muhtemelen Sneijder de olmayabilir... Üstelik Igor Tudor’un maç sonu söylediği “yeni sezonun transfer çalışmalarına başladık” ifadesi son derece dikkat çekici...

En önemli gelişmelerden biri, kısa bir süre önce Galatasaraylıların gözünden ve gönlünden düşen kaptan Selçuk İnan, yeni sezonda bu takımın en önemli parçalarından biri olmaya devam edecek. Galatasaray’da futbolcuya dayalı bir dönem kapanıyor. Florya’daki çiftliğe ve keyfiliğe, düzen geliyor, disiplin geliyor. Görünüş o ki, yeni Galatasaray çok yakında...

Haberin Devamı

Sonuç ortada

Başarı sadece sahada ortaya koyduğunuz futbolla gelmiyor. Önce birbirinize sarılmanız, “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” demeniz lazım... Fenerbahçe bu birlik görüntüsünü vermiyor.

Fenerbahçe’nin Karabük deplasmanında 84. dakikada attığı galibiyet golü sonrası sevinç gösterisi ilgimi çekti. Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın, Trabzonspor’un kaybettiği bir deplasman kentinde bitime beş dakika gol atıyorsunuz, kazanmaya, puana, prestije en fazla ihtiyaç duyduğunuz bir maçta öne geçiyorsunuz. Baktım buna rağmen, golü atan Van Persie’nin sevincine katılmaya bir Alper koştu, bir de çok yakınındaki Hasan Ali Kaldırım...

Kardeşim böyle bir takımdaşlık, böyle bir dayanışma olur mu? Takımın galibiyet golü sonrası sevinç yumağı olması gerekirken, gole sevinen, biri atan olmak üzere sadece üç oyuncu...

Haberin Devamı

Halen aklımızda; Fernandao’nun kolunun kırılıp hastaneye kaldırıldığı akşam ziyaretine tek bir oyuncu bile gitmemişti. Şu unutulmasın; başarı sadece sahada ortaya koyduğunuz futbolla gelmiyor. O futbolu yakalamak, o hırsı ve isteği yaşamak için önce birbirinize sarılmanız, “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” demeniz lazım... Fenerbahçe bu birlik, beraberlik görüntüsünü vermiyor ve sonuç ortada...

Aziz Yıldırım haklı

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Futbol Federasyonu’na bir mektup yazıp “U21 takımımız ligde 6 puan farkla lider. Ama U21 Milli Takımı’na çağırılan Fenerbahçeli tek bir oyuncu bile yok” demiş.

Ayrıntıyı bilmiyoruz ama görünüşte Aziz Yıldırım haklı... Fenerbahçe’nin U21 takımı çok iyi olmalı ki, rakiplerine 6 puan fark atıp liderliğini koruyor. Demek ki bu takımın önemli oyuncuları, iyi ve kaliteli oyuncuları var. Buna rağmen tekinin bile milli takıma çağırılmayışı ilginç...

Daha önemlisi , ben yakın zamanda bizim U21 Milli Takımı’nın ulusal bir başarısını hatırlamıyorum. Ben yakın zamanda U21 takımının A milli takıma yeteri kadar oyuncu verip, yeteri kadar beslediğini görmedim, duymadım. Bir dönemler, özellikle Fatih Terim döneminde U21 takımının 8 oyuncusu birden A milli takıma gider ve oynardı. Galatasaray’ı Avrupa Şampiyonu yapan, milli takımımıza dünya üçüncülüğünü kazandıran takımlarda ağırlık U21 takımından gelen oyunculardaydı. Bütün bunlar aklıma gelince Aziz Yıldırım’ın mektubu için “haklı” diyorum.

Haberin Devamı

Alırken ‘bol kepçe’ dağıtırsan!

Milliyet’te Senad Ok’un haberinde okudum. Van Der Wiel ile Van Persie, yönetimin “anlaşarak ayrılalım” teklifine yanaşmıyormuş. Van Der Wiel’in iki yıl daha sözleşmesi var, bu iki yılda toplam 8 milyon euro alacak. Gider mi? Böyle bir parayı kim verir?

Van Persie’nin bir yılı daha var. Yıllık maaş 5.9 milyon euro... Piyango gibi... İstanbul’da Merkez Bankası gibi para basıyorlar, üstelik keyif çatıyorlar. Nerede bu bolluk? Ama suç bizim kulüplerde... Alırken bu kadar “bol kepçe” dağıtırsan, gönderirken akla-karayı seçersin.

Karavaev yaşıyor mu?

Beşiktaş devre arasında gitti Babel’i aldı. Fenerbahçe devre arasında gitti Karavaev’i aldı. Sonuçlar ortada... Babel attığı ve attırdığı gollerle, ortaya koyduğu futbolla Beşiktaş’ı doludizgin şampiyonluğa taşıyanlardan biri olurken, Fenerbahçe’nin aldığı Karavaev için neredeyse “kayıp ilanı” verilecek. Hakikaten nerede bu Karavaev? Yaşıyor mu, çalışıyor mu, antrenmanlara çıkıyor mu? Bu Karavaev’i kim buldu getirdi, anlamış değilim.

Şimdi moda Beşiktaş

Beşiktaş Başkanı ve yönetimi son derece akıllı adımlar atıyor. Yanlışları çok az, “tam isabetleri” çok fazla... Beşiktaşlı yıllar devam edecek gibi görünüyor.

Şampiyonluk yarışında “kadro mühendisliği” son derece önemli... Transferleri yaparken, elbette karavana atacaksınız, bazen umduğunuzu bulamayacaksınız. Ama bunu ne kadar aza indirirseniz, transferlerden o kadar fazla yararlanıyorsunuz.

Beşiktaş’a bakıyorum, sezon başında Tolga’nın yanına Fabri’yi aldı. Fabri bugün Beşiktaş’ın vazgeçilmezi... Sakatlanıp çıktığında arkasında bekleyen milli kaleci Tolga var.

Sağ bek Gökhan Gönül... Allah korusun sakatlansa, oynamasa, arkasında Alman tankı Beck bekliyor. Sol bekte Caner aylarca sakat kaldı, Adriano olunca sorun çıkmadı. Belki de takımın en sıkıntılı yeri stoperleri... Ama Marcelo’nun “banko” olduğu yere sol bekten devşirme Tosiç gelip başarılı olunca o sorun da ortadan kalktı.

İddialı golcüler sende

Orta alan elbette Atiba, Talisca ve kaptan Oğuzhan’a tescilli... Ama arkalarında Tolgay Aslan, Gökhan İnler, Necip Uysal gibi çok yönlü oyuncular bekliyor.

Gol krallığının en iddialı ismi, milli takımın golcüsü Cenk Tosun sende... Ama Aboubakar’ın da var, yetmedi, gittin Demba Ba’yı getirdin. Devre arası Babel alıp yeni bir ivme kazandın. Hep yazıp söylüyorum; Beşiktaş Başkanı ve yönetimi son derece akıllı adımlar atıyor. Yanlışları çok az, “tam isabetleri” çok fazla... Beşiktaş modası ve Beşiktaşlı yıllar devam edecek gibi görünüyor.

Şenol Güneş doğru söyledi

Şenol Güneş, Gençlerbirliği maçı sonrasında “her takım bize karşı daha motive oynuyor” dedi. Doğru söyledi. Ama Beşiktaş’a karşı her takımın motive oynaması son derece doğal... Ligin en iyi takımı Beşiktaş, lideri Beşiktaş... En kaliteli, en güçlü kadrosu Beşiktaş... Çok zor puan kaybeden, nadiren yenilen Beşiktaş... Böyle bir rakip karşısında kim oynasa, elbette daha motive olur.

Kweuke durdu, Rize çöktü

Özellikle orta ölçekli takımların golcüleri çok önemli... Bakıyoruz Ghilas attığı gollerle Gaziantepspor’u umuda taşımaya devam ediyor. Antalyaspor, Eto’o ile gol sıkıntısı çekmiyor. Alanyaspor, Vagner Love golleri ile hem tehlike bölgesinden uzakta dolaşıyor hem de takımın içinden bir gol kralı çıkartmaya çalışıyor.

Yıllardır Rizespor’da da Kweuke attığı gollerle aynı rolü üstleniyordu. Ama bu sezon olabilecek en kötü şeyler oldu. Kweuke kaza geçirdi, uzun süreli sakatlandı, Allah kimseye vermesin, bir kaza sonucu evlatlarını kaybetti. Yaşadıkları, her insanın ayakta kalabileceği darbeler değildi. Nitekim Kweuke durdu, Rizespor çöktü. Hani “et tırnaktan ayrılmıyor” diyorlar ya, o hesap... Kweuke atamadı, Rize kazanamadı.

Uğurlu umarım böyle devam eder

Bir-iki maçta hata yapmasına rağmen genç hakemlerden Ümit Öztürk’ü çok beğeniyorum. Bu sezon genç hakemlerden Yaşar Kemal Uğurlu da radarımıza girdi. MHK güveniyor olacak ki çok sık maç veriyor. Uğurlu genç yaşına rağmen, çok sakin, çok kararlı, sanki çok tecrübeli gibi maç yönetiyor. Kolay hata yapmıyor, hakem disiplininden taviz vermiyor, futbolcularla diyaloğunu son derece iyi ayarlıyor. Umarım böyle devam eder, hatta kendisini daha da geliştirerek devam eder.

Okay her yerde

Trabzonspor’da Okay Yokuşlu müthiş işler yapıyor. Ben yakın zamanda kendisini bu kadar geliştiren, futbolu tek yönlü oynarken, iki yönünü birden oynamaya başlayan oyuncu neredeyse görmedim. Okay, Trabzonspor’daki ilk yıllarında hücuma dönük orta saha oynar, “kreatif” görüntüsü ile ikili mücadelelere girmekten kaçınırdı. Şimdi Trabzonspor’un hem hücumlarında var, hem savunmasında...

Trbzonspor’un son derece kötü oynadığı son Rize maçında Okay Yokuşlu kazandığı 23 ikili mücadele ile bu sezonun lig rekorunu kırmış. İstatistiğe gerek yok, zaten maçta belliydi. Rize’nin tek kale oynadığı, oyunu Trabzon ceza alanı içine yıktığı her dakikada kaleci Onur ile birlikte Okay’ın müdahalelerini gördük.

Çoğu gence milli takıma davet ve o formayı giymek yaramıyordu. Okay bu alışkanlığı kırdı. Milli takım ve Ersun Yanal sonrasında daha güvenli, daha kaliteli ve daha olgun bir Okay Yokuşlu izliyoruz.

Gökhan ve Itandje sınıfta kaldı

Bu hafta kalecilerin haftası oldu. Karabük-Fenerbahçe maçında iki takımın kalecisi Ahmet ve Fabiano mükemmel oynadı. Trabzonspor Rize’de bunalırken, kaptan Onur takımı elleriyle taşıdı. Konya’da Serkan süper oynadı. Galatasaray’ın zorlanmadığı Adana maçında bile Muslera iki önemli kurtarışa imza attı. Beşiktaş’ta ilk yarıda Fabri, 2. yarıda Tolga birer tehlikeyi önledi.

Sonuç şu: Bizim lig, bizi takımlar kaleciden yana rahat... Ancak bu haftanın sınıfta kalan iki kalecisi Rizesporlu Gökhan ile Adanaspor’un file bekçisi İtandje’ydi.

Emre olmayınca...

Bazı futbolcular var, ne yaparsanız yapın, hangi alternatifi yaratırsanız yaratın yerleri dolmuyor. Bunlardan biri, ya da birincisi Emre Belözoğlu... Emre olmayınca sanki Başakşehir’de bazı şeyler eksik kalıyor, yarım kalıyor gibi... Bunu Başakşehir’in son Akhisar maçında bir kez daha gördük.

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI

Haftanın takımı: Gaziantepspor, Galatasaray, Fenerbahçe

Haftanın teknik direktörü: Bülent Uygun (Gaziantepspor)

Haftanın futbolcusu: Okay Yokuşlu, Onur Kıvrak (Trabzonspor), Martin Linnes, Garry Rodrigues (Galatasaray), Ryan Babel, Anderson Talisca (Beşiktaş), Fabiano Ribeiro, Alper Potuk (Fenerbahçe), Vagner Love (Aytemiz Alanyaspor), Nabil Ghilas (Gaziantepspor), Ahmet Şahin (Kardemir Karabükspor)

Haftanın hakemi: Serkan Çınar (Beşiktaş-Gençlerbirliği), Yaşar Kemal Uğurlu (Galatasaray-Adanaspor)