Gazete Vatan Logo
Futbol Şike davasında 6 sanık daha savunmasını tamamladı

Şike davasında 6 sanık daha savunmasını tamamladı

"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu 23’ü tutuklu 93 sanık açılan davanın 8. duruşmasında Tamer Yolkavan, Yusuf Turhanlı, Ahmet Çelebi, Ali Kıratlı, Bülent İşcan ve Abdullah Başak savunmasını tamamladı.

"Futbolda şike" davasının tutuklu sanığı Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, "Mehmet Yıldız, ’Başkanım, Trabzonsporlu futbolcular gelmiş, arkadaşlara, (bizi FB’ye karşı şampiyon yapacak bir skor alırsanız 1 milyon dolarınız hazır) demişler’ dedi. İsim vermedi" ifadesini kullandı.

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Bülent İbrahim İşçen, iddianamede "Kelebek Operasyonu"ndan yargılandığının yazıldığını, ancak söz konusu davadan beraat ettiğinin yer almadığını söyledi.

Herhangi bir futbolcuyla, menajerle, yöneticiyle görüşmesi olmadığını öne süren İşçen, "Sadece Aziz Yıldırım’ın söylemesi üzerine Ahmet Çelebi’yi aradım. Şike ve teşvik dedikoduları vardı. Bunu kendisine iletmek için görüştüm" dedi.

İşçen, 25 yıldır İzmir’e gittiğini ve her gittiğinde aynı yerde yemek yediğini ifade ederek, "Burada Fenerbahçeli yöneticilerle yemek yedik. Bu, şike toplantısı olarak gösterildi. Bu olay nedeniyle ben ve ailem rencide edildi" diye konuştu.

Hakkındaki suçlamaları reddeden İşçen, tahliyesini talep etti.

Sanık Abdullah Başak

Tutuklu sanık Abdullah Başak da savunmasında, 30 yıldır Fenerbahçe’nin tüm maçlarına gittiğini ifade etti.

Sanıklardan İlhan Ekşioğlu’nu 20 yıldır tanıdığını belirten Başak, "Ne zaman başım sıkışsa kendisine gitmişimdir. Her gittiğimde de dediğim olmuştur. Her zaman beni arar, sorar, ben de ’rahat ol abi’ derim. Camia içerisinde birkaç kişi ile bütün maçlara gittiğim için bu ilişkiler iddianamede suç örgütü olarak gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.

"Örgüt" suçlamasını kabul etmediğini, kimseyle örgütsel bir bağlantısı da bulunmadığını söyleyen Başak, kendisine isnat edilen suçun onur kırıcı olduğunu söyledi.

Bu arada, Başak’ın savunmasını yaparken kullandığı üslup, salondakilerin gülüşmesine neden oldu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci’nin, "Savunmanı sen mi yazdın?" sorusuna Başak, "Ben yazdım, el yazısı da vardı ama size vermek için temize çektik. Avukatların pek katkısı olmadı" yanıtını verdi.

"O ne arabaymış? (MINI Cooper) Bir o arabaya bakın, bir bana bakın. Ben sadece teslim almaya gittim" diyen Başak, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Arabada sadece kafam gözüküyor. Kız kardeşime araba almak istedik. Ben de yardımcı olması için İlhan abiyi aradım. Kız kardeşim arabayı almak için sürekli beni sıkıştırıyordu. İlhan abi aracılığıyla arabayı aldık. Hatta haciz bile konmadı. İlhan abi bana ev, araba da alabilirdi. Hatta bana söz verdi, ’seni evlendireceğim’ diye. Savcı söz konusu arabaya bile tedbir koydurdu. Acaba operasyon ben evlendikten sonra yapılsaydı, savcı düğünün şike parasıyla yapıldığını söyleyip, gelin ve takılara tedbir mi koyduracaktı?"

Başak, sanıklardan İlhan Ekşioğlu’nun kendisine hiçbir zaman şikeyle alakalı bir teklif veya talimatta bulunmadığını ifade ederek, "Bir futbolcunun transferi için 500 bin dolar para ayrıldı. İlhan abi bana dedi ki; ’Bu paranın 20 binini sen al, kalandan futbolcuya ister 300 bin verin, ister 400 bin verin. Kalanını menajer alsın ama bu işi bitirin.’ Hakkımdaki para konusu budur" şeklinde konuştu.

Sivas’ta çanta içinde şike parası taşındığı iddialarına da işaret eden Başak, "Sivas’a gittiğimizde çantada takım elbise vardı. İlhan Ekşioğlu’nun şoförü, ’Eğer onu unutursan senin de benim de geleceğim biter’ dedi. O elbise İlhan abinin uğurudur. Onun öyle batıl inançları var" dedi.

Başak, 4 gün emniyette kaldıklarını belirterek, "Kapalı yerde kaldığım için yemek de yiyemedim. Onun için de emniyette ifade vermedim" dedi.

Başkan Ekinci’nin "Sabıkan varmış" demesi üzerine Başak, "Onlar sabıka değil, Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla alakalıdır. Orada ben de şikayetçiyim. Bana o zaman 150 bin lira para cezası gelmişti" dedi.

Sanık Başak, tahliyesini talep ederek savunması bitirdi.

Sanık Mecnun Otyakmaz

Sanık Mecnun Otyakmaz da savunmasına, "Onuru ve şerefi bana emanet edilmiş takımımı satmaktan yargılanıyorum. Önce şikeden bahsedildi ama bugün karşımızda örgüt suçlaması ve onuru zedelenmiş insanlar var" diyerek başladı.

Otyakmaz, belediye başkanının isteği ve tavsiyesiyle 3 sene başkanlık görevini yaptığını belirterek, "İddianamede yazdığı gibi Sedat Peker tarafından atanacak başkan olmadım. Sedat Peker benim akrabamdır. Aynı çocuklar ona ’amca’, bana ’dayı’ diyorlar. Her fırsatta adının geçmesi bana çok manidar geliyor" dedi.

Sivasspor’da kendisini herkesin tanıdığını ifade eden Otyakmaz, çok sayıda ödül aldıklarını, takımının başarılara imza attığını, sonra kötü dönemlerinin de olduğunu ve küme düşmemek için de uğraştıklarını anlattı.

"Benim masumiyetimi bir Allah, bir Aziz Yıldırım, bir de futbolcularım biliyor" diyen Otyakmaz, Sivasspor-Fenerbahçe maçı öncesi futbolcularla konuştuğunu belirterek, "(Bu maç bizim onur maçımızdır) dedim. Fenerbahçe’yi yenmek için bir konuşma yaptım. Onurumuzla, şerefimizle çıktık, oynadık. Mücadeleci bir futbolun neticesinde maalesef bu maçı kaybettik" diye konuştu.

Sezon başında fikstür çekildiğinde söz konusu maçın son hafta olduğunu görünce "eyvah" dediğini belirten Otyakmaz, "Çünkü Fenerbahçeli olduğum biliniyor. Son maç Fenerbahçe için kritik bir maç olursa yazılıp çizilecek, bundan dolayı ’eyvah’ dedim" ifadelerini kullandı.

Otyakmaz, emniyet ve savcılık sorgusunda iddiaları çok ciddiye almadığından sorulara üstünkörü cevap verdiğini, sonradan ek ifade kapsamında savcılığa tekrar ifade verdiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Gazetelerde bir haber yer aldı. Savcının, ’Ben de FB’liyim ama suç işleyen babam bile olsa benim için fark etmez’ açıklamaları vardı. Ben de bu açıklamalarını hatırlatıp, ’Savcım, ben de FB’liyim ancak Sivasspor Başkanıyım ve FB’liliğim geride kaldı. Kendinize gördüğünüz şerefi bana da görün’ dedim. Bu dava Sivasspor için önemlidir. Sivasspor böyle bir şeye asla tenezzül etmez. Bir ara karar verin, ’Sende şike yok’ deyin, ’ama yatacaksın’ deyin, güle oynaya Metris’e gider yatarım."

Mahkeme başkanının, "Trabzonspor size teşvik girişiminde bulundu mu?’ şeklindeki sorusunu da Otyakmaz, şöyle cevapladı:

"Tabii ki var. Ama bunun Zeki Mazlum’la alakası yoktur. Zeki bana, ’Senin ne kadar yiğit biri olduğunu biliyoruz. Maç satan karısını satar dediğini de biliyoruz’ dedi. Bu görüşme maçtan 10 gün önce olmuştu. Aslında orada bana gaz vermişlerdi bir bakıma. 50’ye yakın başkanla çalıştım. Hepsi beni bilir. Benim söylediklerimin aksine bir kişi bir şey söylerse ben hayatıma son vermeye hazırım."

"Seçim zamanı da kaset furyası olunca açıkça korktum" diyerek, dinlenmekten korktuğunu belirten Otyakmaz, şunları kaydetti:

"Aziz Yıldırım’ın güvenlikçisi, ’Camları filmli bir araba var, foto çekiyor, medyaya veriyor. Seni de çekmiştir’ deyince Aziz Yıldırım’ı aradım. O dönem sadece devlet değil, özel kişiler de telefon dinleyip, orada burada yayınlıyor, tedirginim. ’Millet bilmez, dedikodu yapar’ dedim. Aziz Başkan da bunalmış biletlerden. Dinlemedi, ’Ne olacak ki, altı üstü bilet’ dedi. Ofise gittim, Göksel Gümüşdağ da vardı. Trabzon olayını konuştu. Endişesini dile getirdi. Ben de aynı tepkiyi verdim, ’bizden yana rahat olun’ dedim. Final maçı olduğu için bilet talebinden bunaldım, sıkıldım. Tapeler olması lazım ama yok. Yarı şaka yarı ciddi Bülent’e ’bilet paralarını yollayın’ dedim. Bu da şike parası oldu. Aziz Yıldırım beni arıyor, kasıtlı olarak benim aradığım gösteriliyor. Biletler ile ilgili görüşmek istediğini söylüyor."

"Arkadaşlarımı ispiyonlamış gibi olmayayım"

Otyakmaz, Mehmet Yıldız’ın "on numara bir delikanlı" olduğunu ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Yıldız bana geldi. Ahmet Çelebi, Yıldız’a bu manada en ufak bir imada bulunsa bana gelir söylerdi. Mehmet Yıldız, ’Başkanım, Trabzonsporlu futbolcular gelmiş, arkadaşlara, (bizi FB’ye karşı şampiyon yapacak bir skor alırsanız 1 milyon dolarınız hazır) demişler’ dedi. İsim vermedi, ’bana isim sorma başkanım, arkadaşlarımı ispiyonlamış gibi olmayayım’ dedi. Ben de Zeki Mazlum’u aradım, aynı şekilde ’Sen yok dedin ama birileri ta buraya kadar gelmiş bak’ dedim. Böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermedi. Yıldız kimden geldiğini tanımaz, ama kime dendiğini bilir, savcıya söyledim. Savcı, Mehmet’e sormuş. Mehmet, ’Duydum, ama kimden bilmiyorum demiş."

Otyakmaz, Mahkeme Başkanı Ekinci’nin, kaleci Korcan’ın sorgu hakimliğindeki "Şunu anladım ki üst taraftakiler planını yapmışlar, kabak benim başıma patladı" sözünü sorması üzerine, "Bu sözü ilk kez duydum. Benim kendisinden hiçbir şüphem olmadı. Gol yemesine rağmen kendisine güvendim. Benim hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yoktur. Onurum için tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Başkanı Ekinci, duruşma salonunda bir avukatın görüntü almaya çalıştığını ve bunun tespit edildiğini belirterek, "Hukukçu, avukat arkadaşımız bu durumun suç olduğunu bilmediğini söyledi. Kendisine bunu yakıştıramadık" dedi.

Haberin Devamı