Tabuları yıkacağım

ONUN hikayesi diğerlerinden çok farklı. O arka sokaklarda büyümemiş, toprak sahada, çamurda kavga eder gibi futbol oynamamış... 18 yaşında halı sahada maç yaparken, Cemil Turan tarafından beğenilmiş ve F.Bahçe seçmelerine katılmış. 700 kişi arasından tek başına seçilen Taylan Işuldar, ünlü Işıldar Holding’in patronu İzzet Işıldar’ın oğlu. Diğerleri gibi futbolu para kazanmak için oynamıyor, sadece babasının göğsünü kabartmak için ter döküyor. Hikayesi bununla da bitmiyor, gelin İstanbulspor’un solbeki Taylan Işıldar’ı kendi ağzından tanıyalım: “18 yaşında, yazlıkta halı saha maçı yaparken Cemil Turan beni seyretmiş, beğenmiş. Seçmelere katıldım. 700 kişinin arasından sadece beni seçtiler. Sonra İsmail Kartal’ın yardımlarıyla PAF’ta ardından da A Takım’da oynadım ve Milli formayı giydim. Bu yaşta futbola başlamak bir hayli zor oldu. Babam özel hoca tuttu ve idmanlar dışında özel çalıştım. Yani günde 6 saat kondisyon idmanı yaptım. Büyük mücadele verdim ama F.Bahçe’de bir türlü istediğim noktaya gelemedim. Orada gençlerin işi zor. Sonra Kayseri’ye gittim. Ertuğrul Sağlam beğendi. Tam imza atıyorduk, menajerler arasında sorun çıktı, işim yattı. Ben okumayı sevmedim. Ailede herkes okumuş. Ben futbolcu olmayı seçtim. Babamın işini yapsam, böyle çile çekmezdim. Ama kendimi ispatlayıp, babamı mutlu edeceğim

‘ÇOK ACI ÇEKTİM’
’ZENGİN topçu olmaz’ diye bir kalıp var. İşte çok çalışmamım nedeni de bu. Bu tabuyu yıkacağım. Her gittiğim yerde ‘zengin’ dediler. Bunun acısını çok çektim. Hatta F.Bahçe’de hocalarım beni köşeye çekip ‘Arabanla idmana gelme’ dediler. Her gün arabayı uzak bir yere bırakıp, idmana yürüyerek giderdim. Bunu İstanbulspor’da da sürdürdüm. Ne zaman ilk paramı kazandım, o vakit arabamı tesislere soktum

ANELKA BÜYÜK İNSAN
F.BAHÇE’DE oynamak gurur. Büyük bir camia. Zaten kongre üyesiyim. Güzel günlerim geçti ama üzgün ayrıldım, kırıldım. ’Oynayacağım’diye çok umutlanmıştım. F.Bahçe’de bana büyük şeyler katan isimler Hoijdoonk, Anelka ve şimdi G.Saray forması giyen Tomas. Anelka’dan insanlığı, Tomas’tan çalışmayı, Pierre’den ise her şeyi öğrendim. Muhteşem bir insandı. İdmandan sonra herkes gider bir tek Pierre ile Tomas kalırdı. Tomas zaten idmana da yarım saat önce başlardı. Hoijdoonk ise frikik çalışırdı. Arımızda ” Şunlara bak, bu kariyere gelmişler hâlâ çalışıyorlar, helal olsun “ derdik. Hooijdonk ile komik bir anım var. Antalya kampında tabağıma 6 tane köfte koyup, masaya oturdum. Yanıma Pierre geldi ve tabağında 8-9 kötfe vardı. Bana ”O kadar köfte mi yenir?“ deyince, ”Sende daha çok var“ yanıtını verdim. Yanlış anladı ve ’Bana nasıl böyle cevap verirsin’diye bağırdı. Üzüldüm, odama gittim. 10 dakika sonra bir kutu çikolata yolladı. Ardından hem çok ilgilendi. Sıcak kanlı ve abi biriydi. Anelka da devamlı bize takılırdı. İstanbul’u bilmediği için gezdirmemizi isterdi. Böyle isimlerin Türkiye’ye gelmesi şans

‘DAUM’U HİÇ SEVMEM’
DAUM’U ise hiç sevmiyorum. Bir gün bile selam vermedi, tek kelime diyaloğumuz olmadı. Onun için gençlerin önemi yoktur. Yıldız ister. Ama Türkiye’de büyük yetenekler var. Türkler’e gerekli önem verilmiyor. Fakat Türk oyuncusun, Lippi’nin söylediği gibi şımarma potansiyeli yüksek. Futbolda ise bir idölüm yok. Kendi bölgemde Hakan Ünsal’ı begeneridim. Ancak babam ’Asi bir tip olursan, kendi ellerimle parçalarım. Efendilikten kimse kaybetmez. Hakemle uğraşma. Olacaksan Ergün Penbe gibi ol’ der.. İstanbulspor’daki Naci Şensoy çalıştığım en iyi hoca. Baliç bile ‘Böyle bir hoca görmedim’ diyor. Takım çok genç ama Baliç ve Oktay Derelioğlu gibi tecrübeli isimler var. Süper Lig’e çıkacağımızdan eminim. Saffet Sancaklı da takımın üstünde büyük güç. G.Saraylı Arda ile tanışıyoruz. Karakteri 10 numara bir insan. İtalya maçını seyredince ’Zamborotta’yı biz abartıyoruz’dedim. Çünkü Arda katı İtalya defansının ortasında adeta dans ediyordu. Tuncay ile de görüşürüz. O da süper bir futbolcu.”