Bir takımda fiziki yorgunluğu gidermek oldukça kolaydır. Oyuncunuzu dinlendirirsiniz, vitamin takviyesi yaparsınız, hatta başka medikal uygulamalarla vücudun direncini arttırırsınız. Ama mental yorgunluğu gidermek çok zordur. Ne dinlenme işe yarar, ne ilaç, ne de psikolojik tedavi. Ve o mental yorgunluk takımın tamamına sirayet etmişse artık yapacak bir şeyiniz yoktur. Sadece sezon daha fazla zarar görmeden bitsin diye dua edersiniz.İşte dünkü F.Bahçe koşuyor görünmesine, mücadele ediyor mesajı vermesine ve sahada çok sayıda dinlenmiş oyuncuya sahip olmasına karşın topyekün mental yorgunluğun etkisi altındaydı. Elbette İstanbul BŞ’nin akıllı ve riskli oyun planlamasını da gözardı etmemek lazım. Doğrusu şu ki teknik direktör Aykut Kocaman da bir hayli yorgun göründü. Yorgun olmasa ilk Benfica maçındaki büyük hatayı tekrarlar mıydı? Hatırlayalım; o maçta karşılaşmanın sonunda sarı kart sınırındaki Webo’yu oyunda tutmuş, Sow’u kenara almıştı. Ardından da Pierre Webo komik bir kart görüp rövanşta oynamamıştı. Dün de benzer bir durum Baroni’de yaşandı. Haklı olarak ciddi bir rotasyona giden Kocaman, ne ilginçtir ki kart sınırındaki Baroni’yi rotasyon içinde düşünmemiş. Baroni de tıpkı Webo gibi komik bir kart gördü ve haftaya G.Saray derbisinde yok. İşte bu çok net bir mental yorgunluk emaresidir.İKİNCİLİK TEHLİKEDE!İstanbul BŞ’nin golü sıradan bir savunmanın bile yemeyeceği kadar göstere göstere atılan bir goldü. Egemen ve Bekir, milli takımımızın iki stoperi. Hem aralarına oyuncu aldılar, hem de arkalarına top atılmasına izin verdiler. Sonrasında da golü kalelerinde gördüler. Bu seviyedeki 2 oyuncunun böylesine büyük bir hata yapmasının karşılığında bence mental yorgunluk var. Aksini düşünmek UEFA’da yarı final oynamış bir takımın oyuncularına haksızlık olur. Kocaman 2. yarı son 30 dakikalık bölümde 3 santrforla birden oynadı. Ama takım öylesine ciddi yerleşme hataları yaptı ki, kanatlar bomboş kaldı. Kim nerede oynayacağını bilemeyince de 2. gol göstere göstere geldi. F.Bahçe'nin işi şu andan itibaren çok zor. Bu takımı kupa yarı finaline toparlamak, özellikle de G.Saray karşılaşmasına hazırlamak bir hayli zor görünüyor. Ama asıl önemlisi ligde ikincilik hedefleri tehlikeye girdi. Acaba farkındalar mı?