Çift ciğerli değil çift yürekliyiz!
“Çok koşmamızın zaferlerde etkisi büyük. Ama büyük zaferler kazanmak için gönülden oynamak, özverili olmak lazım. Biz de bunu sezonun ikinci yarısından itibaren fazlasıyla yapıyoruz. İşte tüm bu etkenler bir araya gelince hedefe ulaşmak da bir o kadar kolaylaşıyor.”
Temmuz süreci ve sonrasında katılamadığı Avrupa Kupaları’nın ardından bu sezon 3 kulvarda da yoluna dolu dizgin devam eden F.Bahçe’de bu başarının sırrı merak ediliyor.. Adeta küllerinden doğan sarı-lacivertli takım son 2 sene içinde o kadar çok sıkıntı çekmişti ki, teknik sorumlu Aykut Kocaman bile devre arasına girilirken “Benden bu kadar” demişti. Futbolcular o dönem verdikleri sözlerle hocalarını kalmaya ikna etse de belki de kendileri bile koydukları hedeflerde başarılı olup olmayacaklarına kendileri de inanmıyordu.
Ancak Emre’nin dönüşüyle başlayan takım olma ve birliktelik kendini günden güne o kadar çok göstermeye başladı ki taktik-tekniğin dışında artık özveri de tavan yaşmıştı.. Geçmişte sakatlığını bahane edip oynamayan, trip yapan futbolcu grubu zaman içinde takım içinde eriyip gitti. Sarı-lacivertli futbolcular verdikleri sözlerin ve başarıyla gelecek artıların farkındaydı ve olaya teknik ekipten kimi zaman daha çok sahiplenme yoluna gitti. Kendi aralarında çok toplandılar, dertleştiler, sorunları masaya yatırdılar.
Şimdi gelinen noktada bu sohbetler işe yaramış gözüküyor. Ama fedakarlık kısmını biraz açmak lazım; Bazı futbolcular “Dışarıdan sıkça nasıl böyle koşuyorsunuz diye soruyorlar. Hatta çiğeriniz çift mi?” şeklinde takılıyorlar. “Evet saha içinde koşmanın galibiyetlerde çok faydası var, ancak bu kadar koşmak için ve galibiyet için biraz da yürek lazım. Bizde çift ciğer değil, çift yürek var” şeklinde itiraflarda bulundu.
HOCA DA FARKINDA
Futbolcu grubunun bu özverisini Aykut Kocaman’da takdirini kazanırken, öyle ki son dönemde artan maç temposu karşısında hem Eskişehir maçı öncesinde takıma kamp günü “Gidin dinlenin, ailenizle hasret giderin” bile dedi başarılı hoca. Bunun la da yetinmeyip 9 futbolcuya 2 gün de kafa izni verdi. Böylesine mutlu, huzurlu ortamda da başarı kendiliğinden geldi.
