AÇIKÇASI Manisa’da Süper Kupa finalinde F.Bahçe'ye karşı oynadığı futbolu gördükten sonra G.Saray’ın, deplasmanda yapacağı Spor Toto Süper Lig’in ilk maçından üç puan alabileceğini hiç düşünmemiştim. Üstelik rakip hep çetin ceviz olmuş Bursaspor’du. Üstelik yeşil-beyazlıları, kendini defalarca kanıtlamış olan Şenol Güneş çalıştırıyordu.İLK yarının ardından maçın hakkının golsüz beraberlik olduğunu düşünmeye başlamıştım ki Burak Yılmaz önce fırsatçılığını, ardından golcülüğünü konuşturdu. Tabii Bruma’nın asistinin golü daha güzel kıldığının da altını çizelim. Ardından devreye Muslera girdi. (Anlaşılan geçen yılki çare Drogba sloganının yerini bu sezon çare Muslera alacak!) Ve nihayet son dakikalarda Olcan, sarı-kırmızılı formayla bir lig maçında ilk golünü attı.G.SARAY’IN KADRO SORUNU...TARTIŞMASIZ iyi sonuç. Hem de çok iyi. Ancak buradan hareketle G.Saray’ın lige hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Olsa olsa Bursaspor’un hiç hazır olmadığını söyleyebiliriz. Her şeyden önce G.Saray’ın bir kadro sorunu var. İkinci yarıda iki yabancının (Sneijder ve Bruma) yerlerini iki yerli oyuncuya (Yasin ve Olcan) bırakmış olmalarından bunu yabancı oyuncu sorunu olarak tanımlayabiliriz. Muslera, Melo ve Sneijder dışında vazgeçilmez yabancı oyuncuya sahip olmadığınızda hem içerde, hem Avrupa’da işiniz zor demektir.Öte yandan G.Saray göze hoş gelen, zevkli, heyecanlı maçlar çıkaramazsa hem taraftarın motivasyonu, hem de takımın marka değeri iyice düşer.YİNE de bu iyi başlangıcın umut verici olduğu muhakkak. G.Saraylılar olarak bütün sorunları ve eksiklikleri, ama bu arada nasıl başlarsa öyle gider deyişini aklımızda tutarak, takımımızı izlemeye ve desteklemeye devam etmemiz gerekiyor. Kaldı ki hepimiz için bir bilinmez olan Prandelli daha kredilerini kullanmaya başlamış bile sayılmaz.