Kadrolar açıklandığında en büyük soru işareti, ‘Selçuk-Topal’ merkezindeydi. Aykut Kocaman’ın planı açıkça turun ilk ayağında gol yememekti.Oysa F.Bahçe, daha önce bu strateji ve benzer ikililerle oynadığı maçların çoğunda doğal olarak topu iyi çevirememiş, kendi sahasına yaslanmış ve kontra da yapamadığı için üretken olamamıştı. Pres yapan, hele de beceri sahibi takımlar karşısında da hep baskı ve sonunda gol yemişti. Plzen cephesinde, sağ kanadın Sow-Ziegler ikilisini tehdit edecek şekilde ofansif Rajtoral ve Duris’ten kurulması da F.Bahçe için teoride iyi görünmüyordu.Çek ekibi, planını iyi işleterek ilk 10 dakika sürekli sağdan geldi. Topa sahip olma oranları %60’a kadar yükseldi ama Sow’un savunmadaki özverisi, forvet arkasında oynayan pasör Kolar üzerindeki Topal ve Selçuk baskısı, Horvath ve Darida’nın temposuz oyunu hücumlarını zenginleştirmelerini engelledi.2. YARI DOMİNE ETTİLERVolkan’ın artık çok sırıtmaya başlayan ve dün de tekrar eden hatası dışında Plzen pozisyon bulamadı ve ilk yarıda tehlike bölgesindeki 59 pas girişiminden 29’unu hatalı kullandılar. Çek ekibi F.Bahçe’den çekinerek, hücum pres de yapmayınca temsilcimiz momentumu 10. dakikadan sonra aldı. Pasla oyunu kontrol etti ama rakibi durduran Selçuk-Topal merkezinin yaratıcılık eksiklikleri handikap oldu. F.Bahçe ceza sahasına etkili pas atamadığı için uzaktan şutlara sarıldı.Aykut Hoca 2. yarıda doğru bir hamleyle Kuyt’ı solda Rajtoral’ın karşısına koyarak rakibin en önemli atak istasyonunu da yok etti. F.Bahçe, daha akıcı oynayarak 2. yarıyı tamamen domine etti ve golü de 81’de Webo ile bulmayı başardı.F.Bahçe’nin takım halinde sahaya çok iyi yerleştiği ve stratejisini rakibe dikte ettiği bir maçta aksi de düşünülemezdi. Gol yemeden, deplasmanda kazanılan bu maçla tur artık cebe kondu sayılır. Sow, Yobo ve Selçuk maçın en iyileriydi.