TAM 9 hafta oldu dünkü G.Birliği maçıyla beraber. F.Bahçe, 21. haftadan bu yana Şükrü Saracoğlu’nda kazanıp, deplasmanda kaybediyor. Örgü gibi.. Bir 3 puan, bir hüsran.. Bir 3 puan, bir hüsran.. Kimse ‘Kadıköy’ün büyüsü’, ‘Taraftar baskısı’ falan demesin.. Bu iş biraz psikolojik.. Geçen hafta rezalet oyna, daha birkaç gün geçsin 6 tane at, hem de ligin en diri takımına..SAHAYA dönersek.. Düşünün ki Stoch, F.Bahçe kariyerinin en iyi golünü attı 2. dakikada ve maçı bitirdi. Ne kadar garip değil mi? Attığı golleri aklınıza getirin, ‘Nasıl bir gol ulan bu o zaman?’ dersiniz. O kadar güzel, o kadar estetik, o kadar ender görülen bir gol. Kısaca yılın golü! 2. golü de 10 numara ama artık Stoch’a göre standart.PERFORMANSIYLA ‘gözümüze tekme atan’ bir başka isim de M.Topuz... Haftalardır yerlerde sürünen performansını, deniz seviyesinin çok üstüne çekerek kader adamlarından oldu dün gece. Sow’a yaptığı asist, haftalar önce de gelebilirdi. Senegalli yine kaçıyordu ama onun kafası hep başka yerdeydi. Dün ilk defa kafasını kaldırdı ve uzun süre sonra ‘iş’ yapmış oldu.HATIRLAYIN.. F.Bahçe’nin yıllardır eksik görülen yeri ön liberodur. Hep bir isim lazımdır oraya. Emre’nin yanı boştur yıllardır. Cristian’a sabreden Aykut Kocaman bu gediği kapadı. Ama bu kez defansta kocaman bir krater açıldı. Ziegler ne kadar olmadıysa, Serdar da ona yakın tutmadı. Kötü değil, yanlış anlaşılmasın ama o özgüvene sahip olabilecek kadar da iyi değil Serdar.İşte sonunda gerçek forvetF.Bahçe’nin son dönemdeki forvetlerini hatırlayın. Niang hariç Semih, Kezman, Güiza ve Bienvenu bir forvetin ortaya koyması gereken enerjinin çok fazlasını sahaya yansıttılar. Sebebi ‘açık’ kapatmaktı. Bir forvetin deli gibi ordan oraya koşması gerekmediğini gösteriyor bize Sow. Topu alıp vermesi, Alex’i oynatması, goldeki ön direk koşusu ve dokunuşu, neden ordan oraya yalandan depar atmadığının göstergesi..