BAZEN öyle performanslar görürüz ki, kelimelerin yerini ayağa kalkıp pozisyonu elle-ayakla anlatmaya çalışmak kalır. İnanın Caner’in dünkü futbolunu, çalımalarını, paslarını hareketlerle anlatmak isterdim sizlere. Çünkü başka türlü çok zor bu futbolun tarifi.-ALEX’İN yerinde Stoch var. Slovak yıldız merkezi oldu F.Bahçe’nin. Her top onda buluştu, tamam. Topu etkili kullanan Stoch, F.Bahçe’nin hücum zenginliğiyle (İlk yarı 17 şut, 6’sı isabetli) şımarmasına neden oldu. O kadar atak vardı ki, ‘Nasıl olsa atarız’ mantığı çıktı ön plana.-TABİİ bir de Bienvenu faktörü vardı yine. Yine 3-4 tane net kaçırdı.. Aykut Kocaman ilk kez sinirlendi oyuncusuna. Fakat kulübeye baktığında Özer, Recep, Gökay, Hasan, Bilica, Orhan Şam ve kaleci Serkan’ı gördüğü için arkasını fazla dönmemeye gayret gösterdi!-AMA ne yaptı etti, en gole ihtiyaç varken çıkarttırdı kendisini Bienvenu. Bomboş kafayı kaçırdı ve yerini 17’lik Recep Niyaz’a bıraktı. Recep geleceğin yıldızı, kimse tartışmıyor zaten. Fakat ben ilk defa Stoch’tan küçük topçu gördüm. Onu alıp, böyle bir deplasmanın son dakikalarında forvete koymak için nasıl bir sinir sahibi olmanız gerekir bir düşünün. Hem de sinirlenen adam Aykut Kocaman..-SON paragraf Yiğit İncedemir’e.. Uzatmalarda hayalarına gelen top sonrası yerden kalkmadı. Numara mı yaptı, hayır. Gerçekten çok kötü çarptı top tehlikeli bölgeye! Ama taç çizgisine doğru koşarken o acıyla geriye doğru atlayıp sahanın içinde kalması ve uzatmaları da uzatması sonunu getirdi. Kendisinin uzattığı maçta kendi kalesini vurarak F.Bahçe’nin kahramanı oldu Yiğit!