BAŞKAN Aziz Yıldırım’ın 15 Mayıs 2009’da verdiği 3 yıl üst üste şampiyonluk vaadi, o günden beri sarı-lacivertli camianın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor.. Taraftar büyük beklenti içinde, teknik direktör ve futbolcular müthiş bir baskı altında, yöneticiler ise “Başkan bu sözü vermekle doğru mu yaptı acaba?” diye hayıflanıp duruyor..FUTBOL bu.. İçinde kazanmak da var, kaybetmek de.. Eğer adınız F.Bahçe ise her sezon şampiyonluğu hedeflemeniz zaten normal.. Buna kimse itiraz edemez.. Ama 3 yıl üst üste şampiyon olacağınızı söylemek, bütün sezon boyunca medyanın ve rakiplerinizin bu konuyu pişirip pişirip temcit pilavı gibi önünüze koyması anlamına geliyor.. Peki ya bu sezon şampiyonluğu kaçırırsanız ne yapacaksınız? Bırakıp gidecek haliniz yok ya.. O halde gereksiz bir polemiklere neden çanak tutuluyor?LİGDE 3’te 3 şampiyonluk sözünü verip, Avrupa ile ilgili en ufak bir hedef koymamak F.Bahçe’nin aslında bir ufuk sorunu taşıdığını gösteriyor.. Oysa Şadan Kalkavan’ı silip süpürdüğü başkanlık seçimi öncesi “3 yıl üst üste Devler Ligi’ne katılma sözü veriyorum” dese bambaşka bir profil çizmiş olacaktı Yıldırım.. Bunun hesabı çok basit.. Yeni ihale şartlarına göre F.Bahçe ligde ilk 3’e girdiği takdirde 40 milyon $’ın üstünde yayın gelirini zaten kasasına koyacak.. Yani şampiyonluğun kulübe öyle ahım şahım bir maddi katkısı yok..YEREL Mİ, EVRENSEL Mİ?OYSA Şampiyonlar Ligi öyle mi? F.Bahçe, Zico yönetiminde Devler Ligi çeyrek finaline yükseldiği sezon, Avrupa’dan tam 30 milyon Euro’luk bir gelir elde etmişti.. 3 yıl üst üste Şampiyonlar Ligi demek, her sezon Avrupa duvarının üstüne bir tuğla daha koymak ve Zenginler Kulübü’nün değişmez bir üyesi olmak demek değil mi? Böyle bir grafik büyük yıldızlara F.Bahçe’nin kapısını açmaz mı? Gelir-gider dengesinin sigortası olmaz mı? Yıldırım, bu söylemle ortaya çıksa 15 Mayıs 2009 F.Bahçe için milat sayılırdı.. Bu tartışmalar da olmazdı.. AZİZ Yıldırım’ın şu kritik dönemde üzerine düşen de bu tarihi yanlışı düzeltmesidir.. F.Bahçe’nin bu tip bir vizyon değişimine girmesi; hem bugünkü baskıyı ortadan kaldırmak, hem de yarınki ufukları daha net belirlemek açısından önem taşıyor.. Çünkü bu zihniyet devam ederse, F.Bahçe yerel başarıların kulübü olarak kalmaya mahkum olacak, hiçbir zaman evrensel başarılara koşamayacak..