BU derbi her şeye gebeydi maç öncesinde... Rahmetli Özhan Abi vefat ederek de olsa Türk futboluna son bir iyilik daha yapıp, bu kritik maçın hadisesiz ve tertemiz sonlanmasına sebep oldu.KARŞILAŞMAYA gelince.. Daum, her zamanki gibi korkak futbol anlayışını yine Sami Yen’e taşımıştı. Koskoca F.Bahçe’yi küçük takım kimliğinde oynattı. Belki F.Bahçe bu düzeniyle G.Saray’ı kitledi ama ne Kasımpaşa’nın cesaretinin, ne de Eskişehir’in üretkenliğinin yansıması bile yoktu F.Bahçe’de. ‘Kontrayla atar, kazanırım’ mantığıyla sahaya sürmüştü takımı. Ya oyuncular... Onlar da inisiyatifi eline almaktan ürküyordu. Hocalarının verdiği taktiği uygulamamayı tercih etmediler. İLK yarı bitip ikinci yarı başladığında da aynı mantıkla oynuyordu F.Bahçe... Deja-vu olmuştuk sanki. 2000’de Johnson’ın Taffarel’in kalesine yolladığı frikik golüyle kazanılan galibiyetin aynısını dün de kazandı sarı-lacivertliler. Bu sefer Selçuk’un yaradana sığınıp vurduğu ve Leo Franco’nun da yumurtladığı bir gol damga vurdu geceye. Ne futbol adına konuşulacak, hafızalarımızda yer edecek pozisyonlar yaratıldı ne de başka bir şey. Yine ‘atanın kazandığı’ bir 90 dakika oldu. SELÇUK TAMAMDIRBAZEN böyle oluyor futbolda. Kazanmak için birçok hamle yapıyorsunuz Frank Rijkaard’ın yaptığı gibi ama galibiyet gelmiyor. Hiç hamle yapmayıp, kulübe önünde şov yaparak da maç kazanılabiliyor, Daum’un yaptığı gibi. Hiç kuşkusuz milyonlarca F.Bahçeli Leo Franco’ya teşekkür ediyordur. Selçuk Şahin’in de bu takıma Cristian’dan ne kadar fazla yarar sağladığı bir kez daha ortaya çıktı.HAKEM Çakır ve yardımcıları maçın sonucuna tesir etti aslında. 17. dakikada Güiza’nın ofsayt olmayan pozisyonuna düdük çalan Çakır ve bayrak kaldıran arkadaşları, Keita’nın 1.5 metreden fazla ofsaytına ise tepkisiz kaldı. Bu istikrarsızlık, hakemlere tepkinin nedenini açıkça ortaya koyuyor. Zaten bunlar hatice, F.Bahçe bu galibiyetle şampiyonluk yolunu açmış oldu..