Dünkü yazımda üstüne basa basa söyledim 'sakin olun, farkında olmadan da olsa futbolcuları ağlatıyorsunuz' diye...Yine tuttu maç öncesi görüşlerim...Önce tepki gösterin, sonra icraat bekleyin; insaf yahu! Onlar da ekmek parası için sahada. Problem ne Fatih Hoca da ne de futbolcularda, problem kulüplerin yönetim kademesinde. Adam akıllı çalışılmaz ki, birbirleriyle yarışırcasına para aşırmaya adanmış bedenler. Yabancılar kral, yerliler ise soytarı niyetine değer görür. Volkan, Melo'ya sırf o tarz söylemler yaptı diye böyle mi olmak gerekir? Volkan ve meslektaşları ekmeklerinin derdindeler tabii gergin olabilirler ama sizin de ortamı iyice karıştırmanız çok yersiz. Aksine örnekçe görüntü sergileyebilirdiniz. Soyunma odasına kadar inip haykıran zatın başkan olduğu kulüpte, futbolcuların nasıl uysal olması beklenir ki?Bu başkan seneler evvel 'ben sizin dostunuzum' parolasıyla hafılarınıza kazınmadı mı? Ne oldu da önemli bir çoğunluk onu sevmez oldu?Merhum Kemal sunal bir filminde ne demişti? 'Ben sizin dostunuzum diyen asıl kazığı çakandır...'Maç başlamak üzere, gayet de çirkin bir atmosfer var! Bazıları paraları tökezlendiği için anırıyor suçluları bilmeksizin...Paranız da, tepkiniz de...Yerin dibine batsın...Hani biz kardeştik? Hani atalarımıza, insanlığımıza, en önemlisi de dinimize bağlıydık?Adam orada gözyaşı döküyor, siz garip sesler eşliğinde gülüyorsunuz. Bir kendinizi onların yerine katsanıza? (Bkz. İdeallere adanan bedenler)neyse...Duygularımı kendime saklıyorum...Ha! Tepkim tüm taraftara değil, sadece haddince tavır tepinenlere...Üstelik maça gelen bayan ve çocukları da göz önünde bulundurarak hareket edin!Maça dönüyorum; 'Burak'a özel parantez açalım' derken penaltı oldu, Burak topun başında ve gol... Kaçırdığı topa gelince klasına yakışmadı lakin taraftar baskısını da göz ardı etmemeliyiz, zira verilen tepki altında nasıl rahatlıkla topa müdahale edebilir ki? Burak'tan bahsetmeye devam ederken ikinci de geldi...Tepkilerin gölgesinde, alışılmışın çok ötesinde top kontrolü düşük bir oyun var sahada. Top zıt mıknatıslar gibi, hedefsiz bir doğrultuda köşe bucak kıvranıyor...Beşiktaş'ın dillere destan orta sahasından sadece Olcay'ın olması ayrıca şaşırtıcı...Rakip kalecinin ardı ardına hataları millilerimizi ileriye çekti, buna dayalı olarak goller de geldi...Son anlarda iyice ileriye çıkarken büyük açık verdik ve yapılan penaltıyla da golü filelerimizde gördük...Arda'nın mükemmel driplinginin devamında ceza alanında düşmesinde bariz bir temas gözlere çarpmakta, 'penaltı olması gerekliydi' diye düşünüyorum.Çokça önemli poziyonlar buluyoruz ama atamıyoruz, bunun önemli nedenlerinden biri de:Zemin...Bu sahanın yenilenmesi şart...Onca çuval yığıldı masaya, yine de sahayı standart bir biçimde kurgulayamadık.Yazık...Rakip kalecinin yediği golde el becerilerinin yanında zeminin de payı büyüktü; yanı sıra Umut'un pozisyon'unda da zemin denge düzenini alt üst etti...Yine usta driplingcilerimize rağmen zemin büyük direnç gösterdi, önemli ataklarımız kaleye yaklaşmadan sona erdi...Umut ediyorum ki, Galatasaray yönetimi hezimetin fazlasıyla farkına varmıştır...Sahanın yenilenmesi dileği ile. Şen ve esen kalın...