Sezonun başlamasına az bir vakit kaldı. Nezdimizde, artık adapte sürecinden ziyade icraat kavramı ön rol alması gerek, zira takvim yaprakları eskidikçe maziyi arar oluyoruz, seneler seneler evvel önceki başarılı maç grafiklerimiz sekteye uğradı dersek yeridir. Kadroyu ayarlarken önümüzde iki seçenek olur, kısa vade için elit oyuncu, uzun vade için ise genç yetenek. Kısa vadelik puslu hayallerimiz için aldığımız futbolcuların önemli bir kısmının sahada seyyah olduğu aşikar. Bunca elim israflardan sonra artık yeni bir düzen gelmesi gerek. Temsilcilerimiz bu doğrultuda, biriktirdiği veya sponsorlardan didiştiği kağıt parçalarıyla dışarıda futbolcu keşfine çıktılar. Bana sorarsanız, gül dalında güzeldir... Bir gülü yuvasından koparıp, uzak diyarlara gün götürürsek, o gülün bir anlamı kalır mı? Çok daha güzel kalır mı? Artık altyapılarımıza öncelik vermemiz gerek. Yoksa, bu döngü ebediyete dek devam edecektir Getirdiğimiz transferlerin neredeyse tamamı, hatalı oldu...* * *Antalyaspor bu günlerde sustu, sadece Eto'o transferiyle bu iş bitmez. Orta sahaya kaliteli adamlar lazım, topu öne aktarabilecek, hem hücum hem de savunmanın yükünü azaltabilecek, gerektiğinde kaleye siper olabilecek oyuncular bulmak gerek. Yoksa, öndeki oyuncu ne kadar iyi olursa olsun, top ona aktarılmadıkça hayaller hep Irak kalır...* * *Fenerbahçe üç dört sezondur biriktirdiği paralarla toplu yıldız merasimi düzenledi. Birlik oldukça, başarı getirebilecek bu ekip için yoğun çaba sarf etmek gerek. Sonuç olarak, rüştünü ispatlamış oyuncuların diğerlerine havadan baktığı bir gerçek. Ne gibi şeyler mi yapmalıyız? Hocalarımıza bu konuda çok iş düşüyor; sağlam bir iletişimli aile ortamı oluşturulması gerek, ayrıca futbolcuyu heveslendirecek nitelikler gerek. Ben yabancı futbolcu transferine her zaman karşı oldum, olacağım da. Bunca yıldır, güya piyasaki en iyileri alıp başarı koşturduk, bunun yanında altyapıdan da vaat bekledik. Bir nevi, bir taşla iki kuş vurmak istedik. Bu işler için, dümeni doğru çevirmek gerek, yoksa çabaların karşılığını hiçbir zaman alamayız. Öncelik altyapı olsaydı; futbolcularımıza verdiğimiz paralara, yüzlerce kaliteli hoca ayarlayıp geniş bir futbolcu ağı oluşturabilirdik. Biz ne yaptık? Başvuran alakasızlara bile futbol okullarının anahtarını teslim ettik, para almaktan başka bir şey yapamadık, sonra da tek eleme düzenledik, heyecandan ne yapsın bizim garipler? Eğitilmiş hocaları çevrelere gönderip koordineli çalışmak gerek...* * *Galatasaray'ın oynadığı maçta yine olay çıktı. Bu holiganlara ağır yaptırımlar şart. Adli açıdan sıkıntı yapmadıkça, kendilerine bir şey yapamıyoruz, olan kulüplere oluyor. Adam dediğin fanatik olacak, takımını dağda, çamurda, bayırda, kısacası her yerde destekleyecek. Ne yazık ki, futbol artık terör sektörü oldu. Bunlara yeni düzenleme şart. Kamera sistemlerinin çoğaltılması, tribün içi güvenlik birimlerinin artırılması şart, ayrıca ağır yaptırımlar gelmeli. Kulüpler bu asırlık mevzu yüzünden çok kaybetti. Direk kulübü cezalandırmak yerine, kargaşa yapan kişileri tespit edip onları cezalandırmak gerek... Yoksa işler zor, benden söylemesi...